Bir önceki yazıda sadece fotoğrafını çekmekle yetindiğim Es-Es Kongresinin biraz daha içine  girip, kongrede yaşananları ve perde arkasına yansıyanları yorumlamak ve Sayın Başkan Halil ünal’ ın  renkli kişilik yapısıyla adeta  damga vurduğu kongre ile ilgili görüşlerimi dile getirmek istiyorum bu kez de… Başlayalım;

önce,  5.nci kez Es-Es yönetimine talip olan Sayın ünal’ın  kongre de yaptığı konuşmadan birkaç cümle alıntılayayım izninizle…
 “ Bulunduğunuz ligde yıllık gelir 8 milyon 400 bin liradır. Yıllık ödeyeceğiniz faiz 8 milyon liradır. Bunun çıkış yolu ligde şampiyon olmaktır. Para bir üst ligdedir. ….

         Bir dönem Süper ligde Kulüpler Birliği Başkanlığı yapmış Sayın ünal’ın, paranın üst ligde  olduğuna ilişkin yaptığı bu tespite katılmamak mümkün değil elbette.. Zira, - futbolla  biraz haşir-neşir olan  her kesimin bildiği gibi -Türk Futboluna yön verenler ,ülke futbolunun kalkınmasını sadece “Süper Lig” adıyla oynanan bir görmekte ve futbola ayrılan  maddi kaynakların çok büyük bölümünü bu lige ayırmaktadır .O nedenle hedefin ”Süper Lig”  olarak  belirlenmesi hem kulağa hoş gelmekte, hem de camialarda -moral-motivasyonunu yükseltme anlamında – doping etkisi yapabilmektedir.

        Yine, Sayın ünal’ ın kongrede dile getirdiği  “Hedefsiz bir Eskişehirspor, düşersiniz. Düştünüz bittiniz. Verilen sözler yerine gelirse bu takım şampiyon olur. İddialı bir kadro kuracağız.” Cümlesinden ; ” verilen sözler yerine getirilirse…” ibaresini çıkartıp, Başkanın mücadeleci kişiliğini yansıttığı bu sözlerine de destek verebiliriz. “verilen sözler yerine getirilirse.. ”ibaresinin cümleden cımbızlanma sebebine gelince;

       İlki 2004 yılında olmak üzere Eskişehirspor da   5 nci kez  başkanlık koltuğuna oturan Sayın ünal’ın verilen sözlerin yerine getirilip-getirilemeyeceğini herkesten iyi bilmesi gerekir. Kaldı ki bir önceki dönemde kapanma noktasına gelen kulübümüzün  tekrar ayağa kalkıp lige tutunması; büyük taraftarın inanılmaz desteği; şehir dinamikleri ve siyasetçilerin çabaları ve bu çabaların sonucunda vücut bulan  maddi desteklerin  oluşması ile sağlanmıştır. Elbette gelinen bu noktada , Başkanın  kriz yönetimlerindeki  başarısı, ikili ilişkilerdeki  mahareti ve TFF nezdindeki popülaritesi  önem arz etmektedir; ancak, milyon dolarların döndüğü böyle bir arenada kapı açan yegane anahtarın da “para” olduğu unutulmamalıdır.

      Genel Kurul da ortaya çıkan tabloyu okumaya devam etmeden önce sizlere ufacık bir tıp bilgisi vermek istiyorum.

       Tıp Literatüründe  vücudu ilaca direnen psikiyatri  hastalar için uygulanan  tedavi şekline  “Elektrokonvülsif” (Şoklama) denilmektedir. Bu yöntemde hasta  yapılan  işlemi hiçbir şekilde hatırlamaz, Genel de Psikiyatrik hastalıklarda( Sara-Alzmeir vb gibi.)kullanılır. İşlem bir psikiyatri uzmanı ve bir anesteziyoloji uzmanı denetiminde tamamlanır, hazırlığı ile birlikte tüm tedavi yaklaşık 1 saatten ibarettir.

       Yukarıdaki satırların Kongre ile ilişkisine gelince; Sayın ünal’ın kongrede yaptığı konuşma ile bu kadar borç yüküne rağmen ,iyi  bir takım kurma ve şampiyonluğa oynama  vaadi vermesi , bizde, Başkanın artık ilaç tedavisine cevap vermeyen Es-Es e “Şok tedavi” uygulamak istediği algısını oluşturmuştur. Ayrıca Halk dilinde ”Ya Herro-Ya Merro..” olarak vücut bulan bu yöntemin başarılı olması demek  hastanın( yani ES-Es’ in)kurtuluşu adına atılan en büyük adım olacaktır.      

        Süper lige çıkıldığı anda  elde edilen/ edilecek gelirle çevrilebilir bir duruma gelebilecek bütçenin kullanılması ile ilgili görüş ve düşüncelerimi de bir sonraki yazımda ele alacağım..