Eskişehir Emekliler Partisi

Evde televizyon karşısında oturuyorum.

Ara ara da telefona bakıyorum.

Bir bildirim geldi.

Bir WhatsApp grubuna eklenmişim.

Öyle çok gruplara ekleniyorum ki bir süre bakmadım.

Sonra sürekli mesaj geliyor, inceleyeyim dedim.

“Eskişehir Emekliler Partisi İl Başkanlığı” isimli bir gruba alınmışım.

Allah allah, bu neyin nesi ki derken grupta bir kişiyi dahi tanımadığımı fark ettim.

Zaten bütün üyeler aynı konuda mustarip.

Bir hengame koptu.

“Numaramızı nerden buldunuz” diyen de tutun da “ben emekli değilim ki ne işim var burada” diyene kadar.

Kargaşa başladı.

Hayır Eskişehir’in en tehlikeli gazetecisini gruba dahil ettiklerini bir bilseler.

Epey bekledim ve yazılanları takip ettim.

Grubun kurulma amacını anlamadığım gibi ideolojisini de çakmadım.

Çok kahkaha attım ama…

Birisi demiş ki: “Numaramı nerden buldunuz?”

Grubu kuran arkadaş da şöyle yanıt vermiş:

“Her nefis nasıl ki ölümü tadacak, bir gün her kişi emekli olacak!”

Allah’ım ben artık huzur istiyorum.

Watsapp grubu bile olsa beni aksiyon olmayan bir yerlere dahil edin.

Bakın oturduğum yerden telefonla geliyor olaylar.

Sonra Özge sen neden böylesin, Özge belayı nasıl çekiyorsun diye sorguluyorsunuz.

Bir arkadaş da isyan etmiş:

“Ya iyi de benim emekli olmama daha 30 sene var.”

Birisi Münire sen emekli misin diye soruyor, Münire’yi zaten tanıyan yok, grupta emekli olan ise hiç yok canlarım.

Özge’yi fark edeni hak getire…

İl başkanlığına aday olanlar bile oldu.

Oldu ama grupta İzmir’den vs. arkadaşlar vardı.

İYİ Parti Meclis üyesi olduğunu iddia edenler oldu.

Neler oluyor arkadaşlar, biri bana anlatsın, Özge sen artık yaşlandın falan deyin, gerçeklerle yüzleştirin.

Benim haberim olmayabilir yaşlandığımdan.

En önemlisi o gruba nasıl girdim, nasıl dâhil oldum açıklayın.

Aklıma deli sorular geldi.

  1. Ben emekli miyim?
  2. Emekli oldum da haberim mi yok?
  3. Yoksa il başkanıyım da bilmiyor muyum?
  4. Birisi bana inceden mesaj mı veriyor, emekliliğe ayrıl, yolu aç!
  5. Ruhum emekliye ayrılalı çok olmuştu. Ondan mı dahil oldum oraya?

Sorularımın yanıtını alamadım.

Kafamda deli sorularla çekip gittim.

Hiçbir şey yazmadan çıktım.

Sessizce…

Kal diyen de yoktu zaten…

Fark eden de olmamıştır yokluğumu…

Arkalarından şu sözcükleri fısıldadım ama:

“Kalbi emekli olanlar, ruhu emekliye ayrılanlar selam olsun hepinize. Kalbimizi emekli yapıp, genç kalanlar size de selam olsun. Sayenizde olgunlaştık. Kalbimiz sanki fırından bir ekmek ve gazete almaya gidip, evde bulmacaya çözmeye hazırlanan bir emekli misali emekli. Siz ise genç kaldınız. Eee kolay değil, karşıdaki kalbi hunharca yorup, kalbi yaşlandırıp, kalp çarpıntısı azaltmak. Öyle bir gidişiniz vardı ki maaşa bakar gibi balkondan yola bakıyoruz. Ne maaş heyecanlandırıyor bu emekli ruhu, ne de yoldan geçen insanlar.”

Eyvallah…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özge Zaim Arşivi