2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

ESKİŞEHİR'İN KIRSALINI KURTARMAK İSTİYORSAK!

Şehrin kırsalına dair zaman zaman yorumlar yapıyoruz.


Kent Merkezi’nin her geçen yıl daha da şiştiğini söyleyip, kırsal bölgelerin de tam tersi olarak boşalmaya devam ettiğini söylüyoruz.


Aslında bunu sadece biz değil, eldeki veriler de dile getiriyor.


Neredeyse her nüfus sayımı sonrasında alıştığımız o acı tabloyla karşılaşıyoruz.


Artık en büyük ilçemizin bile 20 binlere inen nüfusu ile yüz yüze geliyoruz.


+++


Eskişehir için taşra bir istatistikten, oy hesabından öte gitmedi.


“Eskişehir merkezi ile gelişiyor” kalıbı içerisine tıkıldık kaldık.


Oysa kırsalın komple boşalmasının Eskişehir adına ne denli tehlikeler içerdiğini kimse karıştırmadı.


öyle ki, çok uzak olmamak kaydıyla gelecekte “Kırsalında kimsenin yaşamadığı bir Eskişehir’in ortaya çıkacağını” ne gören oldu, ne de konuşan…


+++


Bir şehir adına bundan daha büyük bir tehlike olabilir mi?


Hızla terkedilmiş, içi boşalmış ilçeler, nahiyeler, köyler olabilir mi?


Olamaz, olmamalı da…


Ancak buna karşın bugüne kadar ne yapıldı?


Belediyelerin kırsal kalkınma planları da olmasa, acı gerçekle çok daha erken yüzleşip, belki de terkedilmiş onlarca köylerimiz olacaktı…


+++


Oysa ilçelerimiz için yapılması gereken çok ama çok fazla şey var.


“En önemlisi, insanların doğdukları yerde kalmaları, geçimlerini aynı yerde idame ettirmelerini sağlayacak projeler üretilmeli.”


Tüm bunları salt tarım üzerinden yapmanın ancak günü kurtarmaktan başka bir şey olmadığını da anlıyoruz!


“Tarımı diğer sektörlerle desteklemezseniz maalesef ki, kente olan göçün önünü alamazsınız.”


Ki Eskişehir bugün aynen bunu yaşıyor.


Tarlalarda gününü geçirip, sadece çift sürerek yaşamak istemeyen on binlerce kişi akın akın kent merkezine geliyor.


Hem de ellerinde olan tarla, tokat, traktör ne varsa satarak…


+++


O zaman yapılacak iş belli!


“Komple bir gelişim” ortaya konulmak zorunda.


Tarımın yanına ilçelerimiz için artık en başta sanayiyi koymak zorundayız.


Turizmi, ticareti, sosyal yaşamı da aynı şekilde eklemlemek durumundayız.


Taşranın toplumsal kalitesini artırıcı her türlü girişimi hayata geçirmek mecburiyetindeyiz…


+++


Tüm bunları yeniden gündeme taşımak istememdeki sebep, sanayicilerin ilçelere olan ziyaretlerinden kaynaklandı.


ESO Yönetimi, son birkaç haftadır gitmedikleri ilçe bırakmadı.


Hem o yörelerin yöneticileri ile dertleştiler, hem de olan biteni yerinde görme imkanı buldular.


Bunun en sonucusu da Mihalgazi’de yaşandı.


+++


Mihalgazi ilçesi, şehrin adeta altın değerinde bir noktası!


Sadece doğası, verimli toprakları değil…


Gürül gürül akan termal şifalı suları ile de bölgesine büyük katma değer sağlayacak derecede kaynakları olan bir bölge.


Ancak gelin görün ki, böylesine bir değeri bile işleyememiş bir Eskişehir var önümüzde.


+++


Bakın o ziyarette Başkan Celalettin Kesikbaş’ın bir tespiti var.


O tespitlerinden bir kısımını aynen buraya alıyorum;


Diyor ki Kesikbaş;


“Eskişehir’i sürdürülebilir büyüme açısından küresel bir kent haline getirme amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.


Bu nedenle şehrimize değer katacak, iş ve aş getirecek projeleri destekleme ve geliştirmeye devam ediyoruz.


Şehrimizin özellikle kırsal alanlarında ekonomik çeşitliliğin sağlanmasını istiyoruz ve bu noktada ESO olarak her türlü desteğe, iş birliğine hazırız.”


+++


Aslında bizim yıllardır söylemek istediklerimizi, birkaç cümlede özetliyor Kesikbaş…


öyleyse bundan sonra kentin tüm dinamikleri, ilçelerin kurtarılması adına yapılacak her türlü girişime bizce destek olmak zorundadırlar.


Kırsala dair tüm korkuları kenara koyarak, onların kendi zenginlikleri ile büyümelerine olanak sağlayacak her projeye destek vermeliler.


öyle ki;


“Tarım elden gidiyor” diyerek yapılacak söylemlerin artık ilçeleri kurtarmayacağı aşikâr olmuştur!


İlçelerimizi tarımla birlikte sanayisiyle, doğal zenginlikleri ile, turizm potansiyelleri ile komple bir gelişim içerisinde sokmak herkesin en önemli görevi olmalıdır…


Bunun dışındakiler, bizce siyasetten ve hamasetten başka bir şey değildir!


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi