Yerel seçimler ile genel seçimlerin net biçimde ayrıldığı kentlerin en başındadır Eskişehir…
Bunun sebeplerini konuşurken pek çok kriter koyuyoruz ortaya.
En başta eğitim seviyesinin yüksekliği!
Eğitim düzeyinin yüksekliği de seçmende bireyselliği ön plana çıkarır.
Eskişehirli seçmen hiçbir grubun, hiçbir kitlenin peşinden gitmez bu nedenle.
Kendince sorgular, kararını verir ve o karar gereği sandığa gidip oyunu verir.
Eskişehir’de bugüne kadar hep böyle oldu, böyle de olmaya devam edecek.
+++
Sözünü getireceğim yer “hemşehricilik” konusu ile ilgili…
Şehrin seçmen profilinin kalitesi yüksek olunca, diğer kentlerin aksine bir görüntü çıkıyor Eskişehir’de…
Yılmaz Hoca’nın ve Ahmet Ataç’ın son yıllarda sürekli seçilmelerinin sebebi bu değil mi?
Eskişehirlilerden yüz binlerce oy alabilen her iki isme de Eskişehirliler köken olarak bakmıyor ki!
Memleketlerinin neresi olduğu, hangi ilçeden, hangi köyden olduklarına kimse aldırış etmiyor.
Her iki ismin de şehre kattığı değerlerden yola çıkarak, duydukları güvenle oylarını veriyor.
+++
Seçimler yeniden yaklaşırken, “hemşehricilik” üzerinden yine pek çok senaryo ortaya atılmaya başlandı.
Oraya Sivrihisarlı, bu tarafa Malıçlı, öbür tarafa başka ilçeden birisinin aday yapılması gerektiği söylenip duruyor.
Oysa tüm bunlar Eskişehir gibi bir kentte asla olmayacak ve tutmayacak beklentilerden başka bir şey değil.
Başta da söyledik…
“Eskişehirli seçmen bireysel hareket eder ve kimsenin kökeni ile ilgilenmez.
Politikalarını sevdiği, siyasetini benimsediği, çalışmalarından hoşnut olduğu, kendisine yakın gördüğü ve en önemlisi de;
Şehri yöneteceğine inandığı isimlerden yana tercihini kullanır.”
+++
İşte tüm bu nedenlerden dolayı…
Mart ayında yapılacak olan seçimlerde esas kriter memleketler değil, bu nitelikleri üzerinde taşıyan adayları bulmaktır.
Zaten süregelen yazılarımızda da hep bu konuda çağrılarda bulunmuyor muyuz?
Hoca’nın karşısına, Hoca’nın niteliklerini taşıyan isimler bulunmalı demiyor muyuz?
Ataç’ın karşısına, O’nun kadar sevilen bir isim çıkarılmalı demiyor muyuz?
Diyoruz ve hep diyeceğiz…
Eskişehir’de seçimi kazanmanın ilk şartıdır çünkü tüm bunlar...
Yıllar öncesinde kalan hemşehricilik siyaseti ile aday belirlemek Eskişehir’de asla tutmayacaktır.
Eskişehir’de seçimi entelektüel birikimi olan, tanınırlığı yüksek belki akademik geçmişi olan ve şehre hizmet edeceğine inandırabilen kişiler kazanır.
Bu türlü aday profilleri dışına çıkan partiler ise, Eskişehir’de seçimi kaybetmeye mahkûmdur.
çünkü bu türlü adaylar ne kentliyi etkileyebilir, ne de parti oyları dışında tek bir oy alabilir.
Oysa seçim kazanmanın gereği, sadece adayı olduğu partiden oy alabilen değil, rakip partilerden de kendisine o getirmeyi başarabilen isimlerle seçime girmektir.
+++
Bu yöndeki yazılarımızı yazmaya ve seçimlere katılacak partileri uyarmaya devam edeceğiz.
Hepimizin kabul ettiği gerçeğe geri dönersek;
“Eskişehir’de yerel seçimi ne partiler, ne de hemşehriler kazanır.
Eskişehir’de ki yerel seçimi uzunca süredir halkla olan, kendisini ispatlamış, hizmet edeceğine inandırmış isimler kazanır”
çünkü Eskişehir seçmeni kimsenin kimliğine bakmaz, adayın kalitesine bakar!