Mustafa Akgören ve arkadaşları dün basın karşısına çıktı ilk kez.

Epeyce uzun süren açıklamalarda bulundular.

Belki de ilk defa içi boş, geçiştirilen, bakarız, ederiz denilen cümleler kurulmadı.

Herşey net olarak ortaya konuldu.

En önemlisi;

“Bir Eskişehirspor duruşu” sergilendi.

+++++

Yazının en başında mevcut yönetime bu yüzden bir teşekkür sunmak gerekli…

Gerçekten de yetmişti artık!

Menajerlerin önünde, üç kuruşluk oyuncuların önünde küçük düşürülmüş bir Eskişehirspor vardı yıllar yılı…

“Eyvah ne yapacağız” korkuları içerisinde koskoca camia küçültüldükçe küçültülmüştü.

öyle görünüyor ki, o dönem artık bitti!

Eskişehirspor’un ne denli büyük bir camia olduğu herkese hatırlatıldı.

çokta iyi oldu.

+++

Bundan sonra ne olur?

“En kötü küme düşeriz”

Altının çöpe düşmesi de zaten altına değer kaybettirmez.

Eskişehirspor’un alt liglere kadar gitmesi de değerini asla yitirmez.

Ki;

Geçmişte hepsini zaten yaşayan bir camiayız.

O zamanlar nasıl kalktıysak, yine kalkarız.

Yeter ki, büyüklüğümüzü unutmayalım.

Yeter ki, Eskişehirspor’un Türk Futbolunda ne denli bir değer olduğunu aklımızın ucundan düşürmeyelim.

Yeter ki, her türlü zorluğu aşacak kadar güçlü olduğumuzun farkında olalım.

++++

O halde, “Mustafa Akgören ve ekibinin ilk olarak koskoca bir kulübün prestijini kurtararkak işe başladığını fark edelim!”

öyle ya;

Neymiş efendim, “Kampa katılan oyuncular gelmezse küme düşermişiz!”

İyi de bu kampa gelmeyen oyuncuların topladığı puanlar ne kadar?

Herkesin ederi, yaptığı iş kadardır!

Bugüne kadar yaptığının çok üzerinde paraların saçıldığı o dönemin bittiğini bir kez daha hatırlatalım.

Yani gelmeyen gelmesin, her koyun kendi bacağından asılır!

Bu nedenle, artık bundan sonra ne yapılması gerektiğini konuşalım.

+++

öncelikle, “Artık Eskişehirspor kendisine bir felsefe edinmelidir”

Mevcut Türk Futbol yapısında Eskişehirspor kendisine nasıl bir vizyon kuracak?

Bugüne kadar sağdan soldan toplanan paralarla ve altına girilen devasa borçlarla kurulan toplama takımlarla mı başarı kovalayacak?

Günü birlik başarı hikayeleriyle avunmaya devam edecek bir kulüp mü olacak?

Yoksa;

“Kendi oyuncularını yetiştiren, yetiştirdiği değerleri ekonomiye çeviren;

Ekonomik kaynaklarını oluşturmuş;

Kurumsal yapısını yerleştirmiş;

Büyük hedefler koymuş;

Misyonunun farkında olan bir Eskişehirspor mu?”

+++

Böylesi bir Eskişehirsor neden olmasın?

Bunun için elbette mevcut yönetime zaman lazım.

Ve o zamanı artık “Küme düşeriz” korkusundan sıyrılarak bu yönetime vermek lazım.

Evet, gerekirse düşelim.

Belki de daha da düşelim.

Ancak şu yönetimin arkasında durup, belki de 5,6 yıl hatta daha uzun sürecek bu sürecin sonunda öyle bir gelelem ki;

“Anadolu Efsanesi işte burada” dedirterek tarihe geçelim.

+++

Bu konuda, mevcut yönetimin sonuna kadar arkasında ve destekçisiyiz.

öyle görünüyor ki, yöneticiler de bu duruşlarından asla taviz vermeyecek.

O halde tüm şehir olarak, ele güne muhtaçç olmadan bunu başarma zamanı…