Seda Kağıtcı

Seda Kağıtcı

Hayatınızın patronu olun

Merhaba ben Kapitalizm!..

Küçük kızlarınızı Barbie bebeklerle büyüttüm, bugün sizden estetik operasyon için para istiyorlar diye neden şaşırıyorsunuz? Çıkarlarım uğruna kocaman bir moda endüstrisi yarattım. İstediğimi de elde ettim; 17 yaşındaki kızların çoğu dış görünüşlerinden rahatsız.

Ben Kapitalizmim! Bir kadının bir moda dergisini 15 dakika karıştırması kendi vücudunu beğenmemesine yetiyor.

Ben Kapitalizmim ve bakış açınızı öyle bir değiştirdim ki, hırsız bir CEO'nun hayat hikâyesi sizin için "azim ve başarı hikâyesi" olabiliyor.

Ben Kapitalizmim ve ortalama bir insanın günde 5,5 saat tv izlediği, kitap okumadığı, tiyatro ve sinemaya çok az gittiği bir toplumda alaşağı edilmek gibi bir kaygım yok!

Ben Kapitalizmim ve Steve Jobs tabii ki çok önemli biriydi, ancak %1'inizin ihtiyacı olan makineleri 3.dünya ülkelerinde, ucuz işçilerle üretmekte çok başarılıydı. Elbette bütün kapitalistler birer "aziz" gibi konuşacaklar, tıpkı Bill Gates gibi, 150 milyon dolarlık 66.000 m2 bir evde yaşayan bir aziz!..
Ben Kapitalizmim ve benim yüzümden ortalık miras kavgalarıyla kanlı bıçaklı olmuş akrabalarla dolu. Her yıl 20 milyon çocuk açlıktan ölürken siz bir koşu bandının üstünde fazla yağlarınızı eritmek için ter döküyorsunuz. Ben Kapitalizmim ve benim yüzümden dünyada 600 milyon obez ve 1,4 milyar aç insan var! Ben Kapitalizmim ve Starbucks için kahve üreten bir çiftçinin oradan bir bardak kahve satın alabilmesi için 3 gün çalışması gerek!

Ben Kapitalizmim ve Uzak Doğu'da 6-12 yaş arası kızlar 200 dolar gibi komik paralarla seks kölesi olarak satılıyorlar.

Ben Kapitalizmim ve "serbest piyasa ekonomisi" dünyanın en büyük yalanı. Ben Kapitalizmim ve Amerikalıların % 24'ü eğer milyarder olmaları için bütün ailelerini reddetmeleri gerekecekse, bunu yapabileceklerini söylüyor.

Ben Kapitalizmim ve kadınlara sesleniyorum! Lütfen birer obje haline geldiğinizi aklınıza getirmeden Victoria's Secret'a koşun. Victoria's Secret ülkelerine Türkiye de eklendi, avuç içi kadar çamaşıra 80 dolar verince çok mutlu olacağınızı garanti ediyorum! Ben Kapitalizmim ve 15 yaşındaki bir çocuğun iPad alabilmek için böbreğini sattığını duyunca zevkten dört köşe oldum!

Ben Kapitalizmim ve Madonna'nın sadece Londra'da 8 evi var, ortalama 600 evsize barınak olabilecek büyüklükte. Ben Kapitalizmim ve Tayland'da Disney fabrikası için çalışan bir çocuğun Disneyland'e girecek parayı çıkarması için 55 gün çalışması gerek. Afrika kıtası dünyanın altın rezervlerinin % 90'ını elinde bulundurmasına rağmen, dünyada sadece 4 tane Afrikalı milyarder var. Ben Kapitalizmim ve Afrika kıtasından her sene 8,5 milyar dolar değerinde pırlanta çıkıyor, kıtanın açlık sorununu çözmeye yetecek miktar... Ben Kapitalizmim ve siz pırlantalara bayılırsınız, Hindistan'da 1milyon kişi günde 1,2 dolar kazanarak o pırlantaları üretiyor.

Dünyayı sarışın kadınların güzel olduğuna inandırdım, bu yüzden Asya kıtasında 300 milyon kadın düzenli olarak beyazlatıcı sabun kullanıyor. Ben Kapitalizmim ve sizin hayatlarına özendiğiniz Hollywood yıldızlarının %64'ü kokain bağımlısı.

Ben Kapitalizmim ve yılda 20 milyon çocuk açlıktan ölürken, siz aynı tişörtü haftada iki kez giymeye utanıyorsunuz. Ben Kapitalizmim ve siz hangi Tanrı’dan bahsediyorsunuz, artık farkına varın, taptığınız tek tanrı benim!.. Siz hangi Tanrı'dan bahsediyorsunuz, Müslümanlar 5 yıldızlı Kâbe manzaralı otellerinde, ibadet ederlerken? Ben Kapitalizmim ve siz hangi Tanrı’dan bahsediyorsunuz, bütün dünya Hıristiyan bayramı Noel'i sırf alışveriş yapıp eğlenmek için kutlarken?

ABD'de 7 milyon evsiz insanın olduğundan kimsenin haberi yok, çünkü tv'de gördüğünüz Amerikalıların hepsi havuzlu villalarda yaşıyorlar. Ben Kapitalizmim ve yine başardım, bütün kadınları dolapları tıka basa dolu olduğu halde giyecek hiçbir şeyleri olmadığına inandırdım...

------------

Bu yazıyı eminim pek çoğunuz bir zamanlar internette yada sosyal paylaşım sitelerinde mutlaka denk gelip okumuşsunuzdur. Yazı epey uzun daha da devam ediyor. Ama sadece okumak yetmiyor bu gerçeği değiştirmeye. Okumak ve anlamak, üzerine de düşünmek ve bunu değiştirmek için çaba sarfetmek gerekiyor.

Ben bu yazıyı zaman zaman okurum ve her okuduğumda da bir kez daha etkilenirim. Tüketim toplumuyuz artık sadece. Üretmek şöyle dursun, nasılsa bize herşey geniş bir yelpazede hazır sunuluyor, düşünmeden alıp, kabul ediyor, çılgınca para harcıyoruz. Lüks yaşıyoruz. Alıştık çünkü, böyle yaşamayı seviyoruz. Ben neyim, ben kimim, benim etim budum ne, bu bana gerekli mi, gerçekten ihtiyacım var mı buna diye sorgulamadan, herşeye özeniyoruz, bütçemizi düşünmüyoruz. Ay sonu geldiğinde de ağzımızı beş karış açıp, kazandığımız parayı kredi kartına gidip yatırıyoruz ve sonraki bir ay boyunca sıfırı tüketmiş bir biçimde, elde avuçta bir şeyimiz olmadan alçaktan sürünmeye devam ediyoruz. Bu her ay böyle sürüp gidiyor pek çok insan için. Soruyorum size peki değer mi? Lüks yaşamak, hiç bir şeyden geri kalmamak için parasızlık çekmeye, ay sonunu ucu ucuna getirmeye, paramız varken o parayı sorumsuzca harcayıp, sırf başkalarında var diye hava atmak için aldığımız şeylerle kendimizi avutmaya, sanal mutluluklar yaşamaya, kısacası paramızla rezil olmaya ve sonrasında da bunalım yaşamaya değer mi?

Şimdi diyecek ki bazılarınız; "Ama dünyaya bir kez geliyoruz, onun var, benim neden olmasın? Ben yanımdakinde şu varken boynu bükük mü kalayım, kendimi ezik mi hissedeyim? Ben insan değil miyim, benim de hakkım yok mu?"

Belki haklısınız, belki de haksız... Kimseyi eleştirmek haddim değil elbet. Ben sadece hata yaptığımızı söylüyorum, hep birlikte farkına varalım ve değişelim diyorum. İnsanoğlu doyumsuz çünkü. Üç günlük dünya... Teknoloji gelişti, her geçen gün yeni bir şey çıkıyor. İhtiyacımız kimine var, kimine yok ama insanız işte, özenip alıyoruz. Sonrada büyük bir israf çılgınlığı... Kullanılmadan atılan bir sürü şey, yenmeden bayatlayan ekmekler, dökülen yemekler, giyilmeyen bir dolap dolusu kıyafet, değer verilmeyen aksesuarlar, sayısını hatırlamadığınız kadar çok olan çantalar, ayağınıza vuran, sırf görüntüsü güzel diye boşuna aldığınız ayakkabılar, kıymeti bilinmeyen ve sağa sola atılan, çizilip, kazınan milyonluk telefonlar....

Biz değişmediğimiz sürece hem cebimiz zarar görecek, hem de bir süre sonra psikolojimiz. Yazık etmeyelim kendimize. Kapitalizmin kurbanı olmayalım daha fazla, oyuna gelmeyelim. Gelin bundan sonra asıl patron kimmiş kapitalizm denen bu canavara hep birlikte gösterelim. "Güç sende değil, artık bende!" diyelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Seda Kağıtcı Arşivi