İnsan İnsana İlişkilerimiz

 


 


Yaşamın kimi zaman yönetip denetleyemediğimiz bir akışı var. İyi, mutlu, neşeli, pozitif ve sempatik olmayı her zaman istiyoruz; ama tüm iyi niyetimize rağmen, tüm olumlu çabalarımıza karşın gelişmeler istediğimiz gibi olmuyor. İsmini duyduğumuz, kendisinden söz edildiğinde tanışmayı, arkadaş olmayı istediğimiz bir kişiyle karşılaştığımızda bir anda önümüze kalın bir cam duvar örülüverir.


 


Sözcükler bir türlü düzgün cümleler olarak dizilmezler zihnimizde ve dudaklarımızda. Aklımızdan ve kalbimizden sevgiyle konuştuğumuz halde dudaklarımızdan olumsuz bir enerji saçılır etrafa. çok istememize rağmen karşımızdaki insanla olumlu ve sıcak bir iletişim kurmak mümkün olmaz. Şımarık bir heyecanla ilk seferde herşeyin yolunda gitmesini istiyoruz, ama her şey beklentilere uygun gelişmiyor.


 


Bazen her şey bir anda olsun istediğimiz için; bir arkadaşlığın, bir iletişimin gelişmesini yaşama keyfini kaçırıyoruz. Duygusal acelecilik, bir ‘fast food’ endüstrisi haline gelmiş. Bu durumu hatırlatan güzel bir söz okumuştum; paylaşmak isterim: “Bir demirci dükkânı satın alarak değil, demir döverek demirci olunur.” Yukarıdaki örnekten devam edersek, belki de demiri döverken hata yapmaktan korkuyoruz. Bu nedenle bir iletişimi, bir arkadaşlığı emek vermeden bir çırpıda yakalamak istiyoruz.


 


Hâlbuki bir duygusal ilişki için emek verirken hatalar yapmak son derece olağan.  Herkes hata yapabilir. önemli olan, yapılanın bir hata mı, yoksa bir yaşam tarzı mı olduğudur. Kendi hatalarımızı olduğu kadar, karşımızdaki insanın hatalarını abartmanın da bir yararı yok. Hatalar, yaşamın ilerleyen bölümlerinde doğru davranış modelini geliştirmek için en ciddi yardımcılarımızdır. Yeter ki, alışkanlık haline gelmemiş hatalarımızdan doğru dersleri çıkarabilelim.


 


özellikle ilk temasta olmak üzere, iletişim kurmadaki sorunlarımızın başında aşırı denetim geliyor. Aşırı denetim ise gerginlik ve olumsuzluk yaratıyor. Bu nedenle aşırı ve acil beklentileri dışarıda bırakarak yaklaşmak, çoğu zaman sağlıklı bir iletişim için daha yararlıdır. Nitelikli bir ilişkiye yol açabilecek sağlıklı bir iletişimin yolu, öncelikle güven duymakla başlıyor.


 


Kişi, önce kendine, sonra karşısındaki insana güvenle yaklaşabilmeli. Kendine güvenen insan, karşısındaki insana da daha güvenle yaklaşır. İnsanların birbirleri hakkında ilk temasta ilk birkaç saniyede yargıda bulunduklarını ve bu yargılarının kolay kolay değişmediğini bilirim. Bu yargının değeri ise yargıda bulunan insanın yaşam deneyimi, sosyal ve kültürel birikimi ile son derece ilgilidir. Herşeye rağmen sonraki bir araya gelişlerde ilk temasta oluşturulamayan olumlu havayı yakalamak mümkündür. Samimi yaklaşımların, iyi niyetin ve ciddi emeğin bir iletişimin sağlanmasındaki yararlarına her zaman inanıyorum.


 


Değeri, zamanla eşdeğer tutulamayacak ilişkilerimiz olabilir. Yaşamı sürdürmemizi sağlayan zorunluluklarımız da var. İşimize, dinlenmemize veya kendimizi geliştirmeye zaman ayırmalıyız. Bedensel ve zihinsel –hatta duygusal– dinlenme için zaman planımız olmalı. Bir insanın zaman kullanımı açısından kuralcı programlarla bir robot haline dönüşmesi hoş bir şey değil. özellikle aşırı planlı zaman kullanımının yaratıcılığı azalttığını ve yaşamdan tat almayı zorlaştırdığını düşünülürse, esnek zaman kullanımı cazip gelir. Fakat geri dönüşü olmayan zaman önemlidir. Zamanın bir kaynak olarak biriktirilmesi, geri kazanılması veya yeniden kullanılması mümkün değildir.


 


Tadını sevmediğimiz gıdalar olabilir; bazılarımız acıya, kimilerimiz tatlıya tahammül edemeyiz. Ama bunların içerdiği yararlı maddeler nedeniyle yemeyi tercih ederiz. Lezzetini beğendiğimiz besinler arasında ise fazla miktarda tükettiğimizde zarar verenler olabilir; bunlar konusunda denetimli olmak zorundayız. İnsanların ilişkileri de gıda kullanımına benzer.


 


Bazı kişilerin bize olumlu katkı ve destekleri vardır. Doğru insanlar, iyi yolda olmamız ve kendimizi geliştirmemiz için bizi teşvik ederler. Bazıları sadece kendi çıkarları için adeta zamanımızı çalarlar. Bilerek ya da farkında olmadan tehlikeli yollara girmemizi veya bizi darboğazlara sokabilecek riskler yüklenmemizi isteyenler de karşımıza çıkabilir. Dikkatli ve özenli davranmadığımız zaman geri dönülmez kayıplarla karşılaşmamız muhtemeldir.


 


Günlük yaşamınızda yer alan insanların size olumlu katkı ve destekleri açısından bir liste yapabiliriz. Bize katkısı olan kişilerin nasıl olumlu etkilediklerini düşünebilir ve bu katkılarla ilgili notlar alabiliriz. Aynı çalışmayı bizi olumsuz etkileyen, yaşamımıza olumsuz katkılar yapan kişiler için de geliştirebiliriz. Her iki alıştırma da zamanımızı nasıl paylaştırmamızın daha yararlı ve başarılı olacağı konusunda size ipuçları verecektir.


 


Bir ilişkinin iki ucu var. Bir yanında biz dururken, diğer yanında bizimle aynı hak ve özgürlüklere sahip bir başka insan yer alıyor. Değer verdiğimiz insanla daha fazla zaman geçirmeyi isterken, bu konu da onun ne düşündüğü ve hissettiği –özetle durumunun ve önceliklerini ne olduğu da– önemlidir.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi