4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

İLKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

 


           Avustralya'da, dört aydır süren yangınlar, bazı bölgelerde nispeten kontrol altına alınsa da birçok bölgede hala yangınlar devam ediyor. Eylül ayında başlayan yangınların, nedeni olarak,” Küresel ısınma “ve “aşırı sıcaklıklar” gösterildi.  


           Son yıllarda, dünyada, orman yangınları artıyor, göller küçülüyor,  ırmaklar kuruyor, ilkbahar erken geliyor, sonbahar gecikiyor, bitkiler erken çiçek açıyor, göç dönemleri değişiyor, yüksek enlemlerde sıcaklık artıyor ama hala insanlar bu gelişmeleri, yeteri kadar dikkate almıyor.


                Dünyada iklim değişikliği,  atmosferde sera etkisi yaratan gazların yoğunlaşmasından kaynaklanmaktadır. Bilim adamları, dünyada,  Karbondioksit oranı artığını, deniz seviyesi yükseldiğini, okyanusların ısındığını, buzulların erdiğini, kürsel ısınmanın önüne geçilmezse, felaketin kapıda olduğunu sürekli tekrar ediyorlar.


             İklim değişikliği ile birlikte, , mevsimler birbirine karıştı, baharı görmeden yaz geldi. Dünya ve ülkemizin, her yerinde görülmeye başlayan kavurucu sıcaklar, kuraklık, seller, insanlığın yeni kâbusu haline dönüştü


               Bütün bu gelişmelerin sebebi olarak da,” Küresel ısınma” gösteriliyor   


             Atmosferdeki karbondioksit gazı tabakası tıpkı bir “sera” gibi güneş ışınlarının içeri girmesine izin veriyor. Ancak ısının dışarı çıkmasına, engel oluyor. Eğer sera etkisi olmasaydı, dünyada yaşam olmazdı.


        Son yıllarda ise Küresel ısınma bu dengeyi altüst etti.  Bu alanda incelemede bulunan bilim adamları, çin ve Hindistan’ın, bu artışa, büyük katkısı olduğunu öne sürüyorlar. Ancak, “dünya karbondioksit üretimi”ni sıraya koyduğunda, ABD başı çekiyor. Atmosfere, yılda 220 milyon ton karbondioksit bırakan Türkiye ise 20.sırada. 2010 yılında, bu rakam 400 milyon tonlara ulaşacağı söyleniyor.


              Küresel ısınmaya karşı, dünyada da önemli tdbirler alınıyor. Nitekim geçmiş yıllarda, ABD, Başkanı Barack Obama, küresel ısınma sorununa yol açan, karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltmak amacıyla, termik santrallere yeni işleyiş kuralları getirecek bir plan açıklayacağını Haziran 2014’te duyurmuştur.


               Obama’nın, termik santrallerden kaynaklanan kirliliğe karşı yürüttüğü mücadele ABD’nin en yüksek mahkemesi tarafından da Nisan 2014’te onaylanmıştır. Bu onay, Obama yönetiminin küresel ısınma ve karbon salınımlarının azaltılmasına karşı verdiği mücadelenin en büyük kazancı olarak nitelendirilmektedir.


               Dünyada, Atmosfere, yılda ortalama 21 milyar ton karbondioksit salınıyor ve bu miktar giderek artıyor.   Dünya Yaban Hayatı Koruma Fonu (WWF) nın raporuna göre de Akdeniz havzasında bulunan, Türkiye’de, 40 dereceye yakın sıcaklıklar, mevsim normali olacak ve tarım alanlarının, yüzde 40’ı kuruyacaktır.


                Kuzey Yarımküre’nin, en büyük buz kütlesi olan Grönland adası, küresel ısınma nedeniyle eriyor. Grönland kütlesinin erimesi, düşük seviyedeki sahil şeridinde bulunan yerleşim yerlerinin, sular altında kalmasına neden olacak.  Dünyamızın, akciğeri olan Amazon ormanları ise günden güne yok oluyor 


                Bilim adamlarına göre, küresel ısınma önlenemediği taktirde, Türkiye, 100 yıl içinde Kuzey Afrika’ya dönecek. Yağışlar azalacak, başta GAP bölgesi olmak üzere, tüm nehirlerin taşıdığı su miktarı düşecek. Baraj göllerinde, su seviyesi azalacak, hidroelektrik enerji üretimi ciddi oranda aksayacaktır.


              Yüksek basınç kuşağının kuzeye kaymasıyla, ülkemizde hakim olabilecek tropikale benzer bir iklim; düzensiz, ani ve şiddetli yağışlar, seller, hortum, kasırga, heyelan ve erozyona yol açacak. Kasırga ve fırtınaların tetikleyeceği seller, can ve mal kaybına neden olacaktır.


           Ankara Ticaret Odası’nın hazırladığı “Küresel Isınma kıskacında Türkiye” raporuna göre, Türkiye iklim değişikliğinin olumsuz etkileri açısından, “risk grubundaki ülkeler” arasında yer alıyor. Türkiye’de kuraklaşma, seller hızla artıyor, içme suları ise azalıyor. Son 70 yılda 70 istasyonda kaydedilen sıcaklık verilerine göre, Türkiye'nin yıllık ortalama sıcaklıkları artma eğiliminde.


               Küresel ısınma, ülkemizde, Akdeniz yerine, Karadeniz’i öne çıkaracak. Kar yağışı, giderek azalacak. Hatta kış mevsimi ortadan kalkacak. İklim değişiklikleri, göçlere neden olacaktır. Türkiye'de, yaşayanlar, kuzeye yerleşmeye çalışacak. Araştırmalara göre, 2030’da Türkiye’nin büyük bir kısmı oldukça kuru ve sıcak bir iklimin etkisine girecek, sıcaklıklar 2-3 derece artacaktır.


                Elbette küresel ısınmadan, Eskişehir’ de etkilenecektir. Bu etkinin yaratacağı zarar, il bazında yapılacak, ağaçlandırma ve erozyon çalışmaları yanında,  İlimizdeki ormanların ve su havzalarının, özellikle de yeraltı sularının korunması ile de orantılı olacaktır. Bu alanlarda kentin stratejileri belirlenmeli, sürekli ve kalıcı bir şekilde gündemde tutulmalıdır.


               Ayrıca ülkemizde, Eskişehir’de, Kürsel Isınma ile ilgili olarak,  kurum/kuruluşlar ve kişi/kişiler, elini taşın altına koymalı, üzerine düşenleri de eksiksiz yerine getirmelidir. çünkü gidebileceğimiz, bir başka bir Türkiye ve Eskişehir yok…   


 


 


 


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi