Seda Kağıtcı

Seda Kağıtcı

İster zaman de, ister tecrübe…

Zamanla kurduğun cümlelerin azalacak. Kısa ve net kelimelerle kendini ifade etmeye başlayacaksın. Daha az konuşacaksın. Anlamayana kendini anlatmaya eskisi gibi uğraşmayacaksın, yanlış anlaşılmaktan korkmayacaksın. Önceliğin kendin olacaksın, gençliğindeki gibi başkaları değil… Bir çok insana eskisi gibi sabır göstermeyeceksin, katlanamayacaksın. Seni yoran, ruh sağlığını bozan insanları hayatından uzaklaştıracaksın. Hele toksik ilişkilere kapın da, yüreğinde daima kapalı olacak.

Önceden hatır için de olsa evet deyip yaptıklarına zamanla hayır diyeceksin. Hakkında kimin ne dediğini eskisi kadar önemsemeyeceksin. Başkalarının fikirleri umrunda bile olmayacak. Kendi doğrularını yolun yapıp asla yolundan şaşmayacaksın. Sofranda az yemek, dolabında az kıyafet ve yanında da iyiki varlar dediğin az insan olacak. Belki bir elin parmaklarını geçmeyecek gerçek dostların. Kalan ömrünü onlarla geçireceksin. Üzüldüğünde onların omuzlarında ağlayıp, sevincinde ve hüznünde yine onlarla el ele bu hayat yolunu yürüyeceksin. Bazılarının yokluğunun, bazılarının ise varlığının çok değerli olduğunu zamanla öğreneceksin.

Ah tecrübe, ah olgunluk… Yaş almak bu kadar mı değiştirir insanı. Duygular bu kadar mı ters yüz olur? Ak dediğine kara, kara dediğine gri demek bu kadar mı mümkün olur görüp geçirdikçe?

Herşey değişir. İnsanlar da değişir. Yüzündeki çizgiler, ellerindeki kırışıklıklar sadece yaşlanma belirtisi değildir, artık ben oldum demektir. Hamdım piştim demektir. Eski hatalarını yapmazsın artık. Yaptığın hatalar için de kendine kızmazsın eskiyi düşünüp. Olan olmuştur, geri dönüşü yoktur. Öyle olması gerekiyormuş deyip olgunlukla kabullenirsin. Kabullendiğin anda ortada sorun, stres ve üzüntü de kalmaz zaten. Kuş gibi hafiflersin, yüreğin ferahlar.

En olmaz sandıklarının olduğunu görünce şaşırmazsın mesela yaş aldıkça, olur öyle deyip güler geçersin. Olumsuz herşeyi kendine dert etmez, bugünün yarını da var diye kendine teselli verirsin. Gençlikte başında kavak yelleri eser, yaşlanınca ise daha dingin bir hayat istersin. Eski tutkuların bir bir yok olur, mutlu olma isteğinin yerini huzurlu olma isteği alır. Hayattan beklentilerin değişir, hayata bakışın değişir. Farklı bir pencereden görmeye başlarsın artık olayları. En önemli şeyin hayatta sağlık olduğunu anlarsın. Sevdiklerim başımın tacı der, kimsenin bu hayattan asla sağ çıkamayacağının bilincinde olarak hayatı çok da ciddiye almadan yaşamana bakarsın.

Elbette her yaşın ayrı bir güzelliği vardır. Sen buna ister zaman de, ister olgunluk, ister yaş almak, ister tecrübe. Hepsi aynı kapıya çıkar. İnan bana hala bir daha hiç olmayacağın kadar gençsin. Kıymetini bil ve gül gülebildiğin kadar. Herşeye rağmen yaşamak güzel, hayat güzel, sen ise çok daha güzelsin…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Seda Kağıtcı Arşivi