Gece yarısını çoktan geçtik. Es-Es ‘ in içine düştüğü durumu düşünmekten  gözüme uyku girmiyor bir türlü. Saat: tamı-tamına  üçü yirmi yedi dakika 35 saniye geçiyor.. Kalkıp oturdum klavyenin başına.. Oturdum oturmasına da, gecenin bir yarısında ne yazacağım?...İçimdeki ses:

-“Kalk kardeşim klavyenin başından ; yatıp uykunu  uyu!..” diyor ..Ben direniyorum:

- Hayır.! Olmaz…; Uykum kaçtı bir kere... Hiç olmazsa Altınordu maçı ile ilgili bir şeyler yazmam lazım.

İçimdeki ses: “Peki   hadi başla bakalım  ama sadece  Altınordu-Es-Es maçını yazarsan olmaz ; peki ya diğerleri ne olacak?”

-Hangileri.?.

İçimdeki Ses -“ Hangileri olacak,  dağ gibi biriken UEFA Dosyaları, bir türlü açılamayan transfer tahtası.”

 -Nesini yazayım?. İçim  acıyor  içim.. Allah Es-Es’ i bu hale düşürenlerin belasını…..

İçimdeki ses: “Yoo..Sakın  bela okuma. Takım bizim takımımız; düşerse sen üzülürsün başkası değil.”

-Sahi düşer miyiz?.  Ama daha pek çok maç var.

-İçimdeki ses-”Düşeriz, hem de paraşütsüz düşeriz…

-Hadi oradan…Hadi Oradan…

          İçimdeki sesle kavgadan pek hayır yok bana. Baksanıza düşmekten falan bahsediyor İyisi mi  ben  onu bi koşu yatırıp geleyim; İzninizle…

           Sabah ezanı da okunduğuna göre “ Günaydın” diyerek  tekrar başlayabilirim… Nerede kalmıştık.? Sahi,  Altınordu-Es-Es maçının teknik-taktik analizini yapa…….”ABİ ES-ES DüŞER .?..”

- Hoppala..! yahu yine mi sen …Sen uyumadın mı birader?.. Git başımdan.

-“Gidemem abi. Zira ,ben senin ”Düşüncenim”…Ben düşüneceğim sen yazacaksın. Anlaştık mı?”

-Tamam ulan!. Anlaştık.. Neden düşeriz deyip diyorsun.? Hadi anlat bakalım.

-“Bak ağabey.. Es-Es’ in işi çok zor. Zira bu genç çocuklarla ilk devrenin sonuna kadar belki 1-2 puan daha toplar. Haa!.. Bu arada Fuat çapa’ da her an benden bu kadar diyebilir. Adam, kendi  işini bırakıp, tesislere alınacak  soğan-patatesle uğraşıyor.

-De me yahu..!

-“Abi senin haberin yok herhalde .Kulüp çalışanları tam 7 aydır  para-pul alamıyor .Tesislerde  kalan futbolcu kardeşlerimizin iaşesini  taraftarlar karşılıyor. Teknik direktörümüz de  bu işleri koordine ediyor.”

-Peki ya yöneticiler, onlar ne yapıyor?.. 

-“Onlar mı? Başkan Halil ünal; “ Acaba  Es-Es ‘ i kullanıp Belediye başkanı adayı olabilir miyim?” diye hesap yaparken; diğerleri  tam siper arazide kazı çalışmaları(!) yapıyor.

-Hiç  öyle şey olur mu  canım.? Beni kandırıp sayın başkan hakkında yanlış şeyler yazdırmaya çalışıyorsun. Sayın ünal siyaseti ve yaklaşan seçimleri kullanıp Es-Es’ in önünü açmaya ve transfer tahtasını açmak için para bulmaya çalışıyor.

-“ O bir kere senin hüsnü kuruntun.. Hem söyle bakalım : Bugüne kadar Halil Başkan hangi sözünü  yerine getirdi? Bak ben sana hatırlatayım, kongrede; ”siz 10 milyar bulun gerisini ben bulacağım,” dedi; bu BİR...Ağustos ayındaki transfer tahtası için; Açacağız inşallah! çok  az bir şey kaldı dedi; ETTİ İKİ…”Bittim, tükendim, artık bırakacağım” dedi ama Ocak ayına kadar devam kararı  aldı; üç…

-Tamam.. Tamam ; yeter uzatma ..Ama Ocaktaki  transfer tahtamız açılacak değil mi? Hem adam tahtayı açamayacağını bile bile onca yeni transferi neden yapsın ki?.. öyle değil mi.? ..Yahu niye kaşını gözünü yukarıya kaldırıyorsun?.. Yoksa bu sözü de mi doğru değil sayın Başkanın?..

-Sevgili ağabeyciğim; şöyle düşünceni, yani beni biraz zorla bakalım. Bana kalırsa, başkan  boş atıp dolu tuttu ama yediremedi . Ne demiş büyükler:” çok mal haramsız, çok laf yalansız olmaz”.

- Peki, şimdiye kadar gelen paraları; destek için verilen sözleri ne yapacağız.?

-“  Kusura bakma ama sende pek safsın… A benim güzel abim,  Odunpazarı  belediyesinden gelen reklam panosu gelirinin, yine, satılan localardan gelen paranın nerelere gittiği belli değil. Kulübün kasası tamtakır-kuru bakır. Kısacası iflas emek üzere olan bir işletmeye hangi akıllı para  verebilir ki?

-HOOP..! Orada dur bakalım.. Sen , işletme-iflas falan diyerek Es-Es’ i kapattırıp yeni bir proje takım mı kurmaya çalışıyorsun? Bu kirli emellerine beni de alet mi  etmeye çalışıyorsun?

-“  Hiç öyle şey olur mu?, Benim varlığımın sebebi olan  canım Ağabeyciğim; ne ben öyle düşünebilirim ne de sen bunu yazabilirsin? Zira bu şehirde yaşayan her kes bilir ki:

            ES-ES ‘ i KAPATMAYA KİMSENİN GüCü YETMEZ…