Kar son yıllarda hiç böylesine yağmamıştı.
Zorlu bir kış oluyor...
Olmaya da devam edecek gibi!
Çünkü meteorolojiden gelen haberler, yaşanan sıkıntıların süreceğini gösteriyor.
Yani kışın bizlere yaşattığı zorluklar bitmeyecek.
Elbette bu işin çilesinin çekenlerinde derdi de bitmeyecek.
Belediyelerden söz ediyoruz.
Herkesin dilinde varsa yoksa belediyeler bu günlerde...
Kiminle konuşsak, 'Sokağım kapalı, damım karla kaplı, aradım ama gelen yok!' diyor...
Herkes kendisine özel bir hizmet arayışı içinde!
Fakat kimse de eline bir kürek alıp, bir belediye işçisinin belediyenin yapması gereken işi yapmıyor!
Oysa gelişmiş başka şehirlerde iş birliği yapılır.
Herkes üzerine düşeni yapar ve güne öyle devam eder.
Ancak belediyeler vatandaşı pek çok konuda öylesine rahata alıştırmış ki, artık vatandaş bahçesine dolan karı bile 'belediye temizlesin!' istiyor.
Yani bu durumda, yoğun şikâyetlerin suçlusunu bulmuş oluyoruz.
'Bizler yani hepimiz'
Daha arabamızı park ettiğimiz evimizin önünü bile temizlemekten aciziz.
Kimse kusura bakmasın ama durum böyle.
Yağan karla birlikte elinde süpürgesiyle kapısının önünü temizlemeye çalışan teyzelerimizi, amcalarımızı tenzih ederiz.
Fakat belediyelere salladığımız kadar çuvaldızı da kendimize batırmalıyız.
++++
İşin birde siyasi tarafı var elbette.
Belediye meclislerine de yaşanan şikâyetler yansımış durumda.
Fakat ilginç bir tablo yaşanıyor.
Ak Partililer dururken belediyeler MHP'lilerce eleştiriliyor.
Odunpazarı meclisinden sonra, önceki akşamki Tepebaşı meclisinde de aynısı yaşanmış.
MHP'li Eyüp Yılmaz 'kriz masası kursaydınız bunlar olmazdı!' demiş.
+++
Ak Partililer bu konuda neden susuyor da, MHP'liler konuşuyor, çok ilginç!
Bunun nedeni ilçe ve köylerinde artık belediyelere bağlanmış olması mı acaba?
Öyle ya;
Kar, kış, kıyamet sadece şehir merkezinde yok ki, yüzlerce kilometrelik ilçe ve köy yolları da yoğun kar yığını altında.
Yani belediyeler sadece bizim kapımızın önüne bakmıyor artık.
Onlarca kilometre uzaklıktaki köye de, nahiyeye de, kasabaya da bakıyor.
Üstelik bunu mevcut personel ve araç parkı ile yapmak zorunda bırakılıyor.
Belki de Ak Parti bu yüzden susuyor.
Çünkü konuşsalar oklar kendilerine dönecek.
Hele hele, Büyükşehir'e özel idareden hurda makineler teslim edilmişken...
+++
Unutmadan...
Kara kışa karşı yapılan mücadelenin birde kamusal tarafı var değil mi?
Ortada normal şartların dışında bir kış var.
Olağanüstü bir durum yaşanıyor yani!
Makine parkı bulunan diğer kurumlar ne yapıyor pekiyi?
Devletin diğer kurumlarından bahsediyoruz.
İsimlerini yazmaya elbette gerek yok!
Ancak onlarda bu olağanüstü durumda ortada yoklar!
En azından biz göremedik.
Kısacası;
Ortada sadece belediyeler değil, bu gibi durumlarda sorumluluk alması gerekenlerde yok!
+++
'Belediyeleri amma da savundun!' diyebilirsiniz...
Katılıyoruz fikrinize.
Hatta belediyelere karşı yaptığınız eleştirilere de katılıyoruz.
Belki kara karşı daha iyi mücadele yapılabilirdi!
Haklısınız ama suçsuz da değilsiniz...
Yani bu konuda herkes haklı fakat herkes de bir o kadar suçlu!