Milletvekili Harun Karacan, 15 Temmuz gecesi sabaha kadar sahadaydı.

Yunusemre Caddesi’nde, darbe girişiminin daha ilk haberleri gelmeye başlamasıyla yerini aldı.

Partilileri topladı, kalkışmaya karşı elinde mikrofonla Eskişehir’deki direnişin ön ayaklığını yaptı.

Daha dün gibi hatırlıyoruz o görüntüleri, hepsi hafızamızda taptaze olarak yerini koruyor.

+++

O günden bu yana 4 koca yıl geçmiş.

Yıldönümü nedeniyle önceki akşam düzenlenen anma töreninde Karacan tekrar o geceye gitmiş.

Sözlerine Erdoğan’ın ve vatanını seven kahraman milletin Türktiye’de büyük bir zafer kazandığını söyleyerek başlamış.

Daha sonra lafı, “Pekiyi Eskişehir’de bu zaferi kiz kazandı?” sorusuna getirmiş.

Karacan bu sorunun hemen ardından şunları ekliyor;

“Hain kalkışmayı duyar duymaz, evinin perdelerinin arkasına saklanan değil!

Aracıyla, sokaklarda dolaşan, gezen değil!

‘Acaba saat 12’den sonra ne olacak, duruma göre hareket edelim’ diyenler değil!

Onlar yazmadı bu destanı.

Eskişehir’de bu destanı daha ilk dakikalardan itibaren Yunusemre Caddesi’ne koşan Yunus Emre’nin, Edebali’nin, Hasan Polatkan’ın torunları yazdı…”

+++

Karacan’ın sözleri böyle…

Anma gecesinde Eskişehir için ayrıca bir parantez açtığı çok belli.

Ve o Eskişehir ayrıntısında ise iki kişiden söz ediyor Karacan…

“Birisi perdesinin arkasına saklanarak, diğeri de aracıyla dolaşarak darbenin gidişatının belli olmasını bekleyen kişi...”

Biz Karacan’ın hangi iki kişiden söz ettiğini bilemedik.

Belki tahmin eden olur diye de, buradan okurlarımıza aktarmak istedik…

**********************

O GEYİKLERE SAHİP çIKMALI!

Dün pek çok mercide yer alan haber, bir Eskişehirli olarak moralimizi bozdu.

Eskişehir’in doğasında yetişen geyikler için vurma kararı verilmiş.

Bunun için de bir değer biçilmiş.

Toplam 18 Geyiğin öldürülmesine karşılık istenen para, 513 Bin Lira!

+++

Cebinde parası ve av merakı olanlar yapılacak olan ihaleye girecek.

Daha çok parası olan da bu geyikleri vurarak “öldürme” hakkına sahip olacak.

Bunun adına da “Av turizmi” denecek…

+++

Biz Eskişehir’in gelişiminden söz ederken, hep daha yeşil olması gerektiğini de söyleriz.

çorak Bozdağ yamaçlarına bakarken, bu konuda ne denli geride kaldığımızı da anlarız.

Bunun için şehir genelinde daha çok ağaç olsun, daha çok orman olsun, canlıların yaşayacağı daha büyük doğal alanlar olsun isteriz.

“Bu doğa içerisinde de sadece geyikler değil, farklı pek çok canlı da yaşam sürsün” deriz…

Eskişehir’in tabiat hayatı hep gelişsin, hep güzellikleri ile örnek olsun diye bekleriz.

+++

Gelin görün ki, uygulamalar ise tam tersi vaziyette.

Başta da söyledik…

18 Geyik, av meraklıları tarafından şehrimizin toprakları içerisinde avlanacak.

Sonra vurulacak o geyiklerin önünde pozlar verilecek.

O pozlar sosyal medyalarda havalar atılarak paylaşılacak.

Eskişehir’in ayıbı olarakta tüm mecralarda yayımlanacak.

+++

Eskişehir’in doğaseverlerine bu konuda epeyce iş düşüyor.

çünkü benzer bir uygulama Bursa ve Tunceli’de de yapılmak istenmiş.

Ancak o kentlerin toplumları bu vahşete dur demeyi başarmış.

Eskişehir olarak bizim de, gereken hassasiyeti ortaya koymamız gerekli.

Bari şehrimiz yeni büyük ormanlara kavuşmuyor;

Var olan tabiat dokusuna da dokunulmasın!