Seda Kağıtcı

Seda Kağıtcı

Kıssadan hisse

Hikaye bu ya, bir yerde erkeklerin gidip kendilerine bir eş adayı bulabilecekleri güzel bir mağaza açılmış. Mağaza 5 katlı. Her kat çıkıldıkça, kadınların özellikleri de değişmektedir ve bu özellikler katlarda yazmaktadır. Ama mağazada sadece tek bir kural geçerlidir. Herhangi bir katın kapısından içeri giren erkek, o kattan eş adayını seçmek zorundadır ve eğer bir üst kata çıkmak isterse tekrar aşağı katlara inemez. Yani tek bir hakkı vardır. Bir gün bir grup erkek arkadaş kendilerine eş adayı seçmek için bu mağazaya giderler.

1.KAT: Kapıda şunlar yazılıdır: "Bu kattaki kadınların çalışacak bir işleri var ve çocukları da severler." Erkekler yazıları okur ve şöyle derler: "Eh, hiç yoktan iyidir ama bir de üst kata bakalım."

2.KAT: Kapıda yazılanlar: "Buradaki kadınların iyi bir işleri var, çocukları severler ve son derece güzellerdir." Erkekler: "Hımmm hiç fena değil ama acaba bir üst katta ne var?"

3.KAT: "Buradaki kadınların çok iyi birer işleri var, çocukları severler, son derede güzeldirler ve ev işlerine de yardım istemezler."

Erkekler: "Aman Allah'ım, çok etkileyici ama yukarıda başka katlar da var.

4.KAT: "Buradaki kadınların işleri çok iyi, çocukları çok severler, gayet güzel olup ev işlerine yardım edilmesini istemezler ve ayrıca son derece cazibelidirler.”

Erkekler şaşkınlıktan yutkunmaya başlarlar: "İnanılmaz, bir üst katta bizi neyin beklediğini bir düşünün!" ve bir kat daha derken...

5.KAT: Şunlar yazmaktadır: "Bu kat boştur ve sadece erkekleri memnun etmenin mümkün olmadığını kanıtlamak için konmuştur. Çıkış soldadır; umarız inerken merdivenlerden yuvarlanırsınız...”

Şimdi bu yazının üzerine daha başka ne yazsam bilemedim. Zaten yeterince açıklayıcı bence. Cinsiyet ayrımı gibi gelebilir size ve belki pek çok erkek de buna kızabilir ve biz böyle miyiz diye inkar edebilir ama herkesi tabiki aynı kefeye koymamakla birlikte bir genelleme yapacak olursak evet erkekler maalesef çoğunlukla böyle.

Doyumsuzlar, aç gözlüler, hem ne istediklerini bilmiyorlar hem de ellerindekiyle yetinmesini... Oysa kadir kıymet bilseler, karşılarındaki kadına değer verseler, ilgi gösterseler, kırınca gönlünü alsalar, daha da önemlisi kalbini kırmasalar, yalan söylemeseler, aldatmasalar, el üstünde tutup onlar için gerekirse canını bile verebilecek o kadınlara tatlı dilli, güler yüzlü davransalar hem kadın hem de erkek için hayat çok daha güzel, daha yaşanabilir, daha renkli olmaz mıydı? Olurdu elbet… Keşke diyelim ve yazımızı Farid Farjad’ın güzel bir sözü ile noktalayalım. "Kadın, hayattaki en mükemmel enstrümandır. Ama ne yazık ki, her erkek nota bilmez."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Seda Kağıtcı Arşivi