2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

LİGLER NE OLACAK DEĞİL, TÜRK FUTBOLU NE OLACAK?

 


 


Spor gündemi geri planda kaldı.


Herkesin gözü, virüsteki güncel rakamlarda…


Bir an önce verilerin sıfırlanmasını bekliyoruz.


Tıpkı liglerin ne zaman başlayacağı konsunda olduğu gibi!


TFF kanadı, ligleri kaldığı yerden başlatmaya kararlı sanki.


Tüm maçların tek bir kentte ve seyircisiz oynanması fikrini benimsiyorlar.


Hızlandırılmış bir takvimle işi bitirecek gibiler.


+++


Spor adamları ise, bu plana sonuna kadar karşı!


Tehlike tam olarak bitmeden futbol oynatılmamasını istiyorlar.


En erken başlangıç tarihi olarak Eylül’ü veriyorlar.


Hatta Hollanda örneğinde olduğu gibi, bu sezonun tümden iptal edilmesi gerektiğini söylüyorlar.


+++


Oysa tartışma konularının çok farklı olması gereken bir dönemden geçiyoruz.


öyle ya futbol yok, stadyumlar kapalı, taraftar evine kapanmış durumda.


Bu işin ne zaman geçeceği de belli değil.


Yani, Türk Futbolunu hale düzene sokmak için adeta hazırlanmış bir zemin var.


Futbolumuzun ihtiyaç duyduğu tüm eksiklikleri kapatmak için galiba bundan daha iyi bir süreç olamaz.


Hele ki siyaset, bu konuda tam da adım atacak zamanı yakalamış vaziyette.


Yani “Spor Yasası” için tam zamanı!


+++


Maalesef ki spor ve futbol denilince sığ düşüncelerden kurtulamıyoruz.


Liglerin ne zaman başlayacağı, nerede oynanacağı tartışmalarından öte gidemiyoruz.


Oysa Türk Futbol Sisteminin baştan aşağı yenilenmesi gereken bir sürece girdik.


Virüs sonrasındaki yeni dönemde, illaki Türk Futbolu da yeni olmalı.


Mevcut halle devam edeceksek, bir kaç seneye kalmaz tek bir kişi bile bulamayacağız tribünlerde.


+++


O halde yapılacaklar belli!


Kulüpler, derhal dernek statüsünden çıkarılmalı.


Harcamalar konusunda sert denetimler ve yaptırımlar olmalı.


Alt yapı meselesi baş şart olmalı ki, her takım alt yapıdan oyuncu oynatma zorunluğuna girmeli.


Yabancı oyuncular ile ilgili şartlar oluşturulmalı, üç kuruşluk oyunculara bin kuruş ödenmesinin önüne geçilmeli.


Yönetimler, menajerlik sisteminin boyunduruğundan kurtarılmalı.


Tribünler günün koşullarına göre yeniden gözden geçirilmeli ve Avrupa standartlarının yakalanması için tüm olanaklar sağlanmalı.


Futbol üzerindeki tüm şaibeleri ortadan kaldıracak bir sistem üzerine kafa yorulmalı.


En önemlisi, topluma futbolun felsefesine dair eğitimler verilmeli.


Futbolun bir namus olgusu içinde uğruna cinayetler işlenecek, kavgalar edilecek, hapisler yatılacak bir kavram olmadığı…


Aksine eğlenilerek, keyif alınacak ve tatlı rekabetler oluşturacak bir spor oyunundan başka bir şey olmadığı bu millete sıkı sıkı anlatılacak.


Tribünlerin küfür etme, dejarj olma, bıçak çekme, taş, para, çakmak atma yeri olmadığı, tam tersine şehirlerin en önemli eğlence mekanlarından birisi olduğu gerçeği herkese kanıksatılacak.


Futboldaki başarının ligdeki sıralamadan değil, stadyumda geçirilen güzel vakitten ve güzel rekabetlerden ibaret olduğu öğretilecek.


+++


İşte tüm bunlar hallolduğu zaman, Türk Futbolu da düze çıkacak.


Tüm bunlar hayata geçirilirse, işte o zaman Türk futbolu gerçek kaliteyi yakalayacak.


Futbolu seven, futbolu sözünü ettiğimiz şekilde yaşayan şehirlerin takımları unutulmaz ve tarihi yarışlara girecek.


Dolu dolu tribünler arasında, kıyasıya maçlar oynanmaya başlanacak.


Ve biz fark etmeden, o arada Türk Futbol Avrupa seviyesine çoktan gelip, hayli keyif alınmaya başlanmış bir hale bürünecek.


Bugün maçları binbir rica ve minnetle yayınlayanlar, bu kez yayın hakkı alabilmek için sıraya girecek.


Ve hatta Türkiye Ligleri, yurt dışından bile takip edilmeye başlanacak.


++++


Türkiye’nin bugün sağlık sektöründe hangi noktaya geldiğini çok iyi gördük.


Gerçekten de bırakın Avrupa’yı, Dünya Şampiyonası yapılsa en üstlernde olacak bir ülkeye sahibiz.


Artık benzerlerini diğer sektörlerde de yapma zamanını yaşıyoruz.


Futbol için de gerçekten de o vaktin tam da ortasındayız ve hatta geç bile kalıyoruz.


Yani “Ligler ne olacak” tartışmalarından önce, “Türk Futbolu ne olacak” sorularını çok daha fazla sormanın zamanı içerisindeyiz.


Eğer bunu yapar, futbolun gerçek gündemine dönersek,  Eskişehirspor’un gerçek kurtuluşu da sağlanacak.


Eskişehirspor ile birlikte Türkiye Futbolunda Kocaeli’nden, Karşıyaka’ya…


ADS’den Samsuna, Sakarya’dan Zonguldak’a kadar futbolu iliklerine kadar yaşayan kentler işte o zaman zirveye kurulacak.


Ve belki de Türk Futbolu bu sayede yeniden Anadolu ile ayağa kalkacak…


Tabi tüm bunları gören, farkına varan ve adım atmasını bilen “cesur futbol adamları ve siyasetçiler” bu ülkede varsa…


 


NOT; Bu konuda kısa bir yazı yazmak istedik ama Eskişehirspor’un durumu bizi çok etkilemiş olmalı ki, satırlar bir hayli uzadı. Şehir siyasetine dair konulara artık sırası geldikçe değiniriz…


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi