Silahlanma ve Sosyal Şiddet

Gerek görsel ve yazılı gerekse sosyal medya gündeminin ciddi bir bölümünü şiddet olayları oluşturuyor. Gidişat, konunun bireysel olmaktan daha çok sosyal bir nitelik kazanmaya başladığını gösteriyor.


 


Sosyal şiddetin kaynağı, toplumun bozulan ruhsal yapısı ile yakından ilgilidir. Bu yapının iyileştirilmesi için yapılacak çalışmalar, şiddet kaynaklarından birisini ortadan kaldıracaktır. Diğer yandan şiddetin özendirilmesi ile mücadelenin kaçınılmaz bir önemi var. Şiddeti özendiren medya organlarına karşı yasal kampanyalar düzenlemek, başta kamu olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşlarının ve etik kurallara uyma geleneğine sahip medyanın gündeminde yer almalı.


 


Şiddetle mücadele kapsamında yapılması gereken bir diğer savaşım ise bireysel silahlanma ile alkol ve uyuşturucu kullanımına karşı durmak olmalı. Bu alanlarda başarı sağlamayan mücadele, toplumsal şiddetin de önünü alamaz.


 


Bireysel silahlanma eğilimi, yukarıda anlattığım sorunlar yanında iç acıtan bir diğer sosyal yaramızdır. Son yıllarda bireysel silahlanma eğiliminin giderek artmakta olduğunu da gözlüyoruz. Şiddeti bir araç olarak kullanan örgüt ve çetelerin yanı sıra bireysel silahlanma alanında etkin biçimde çalışan yasa dışı bir silah ticareti sektörünün varlığını tespit için derin araştırmalara gerek yok. ülkeye yasa dışı yollardan sokulmuş veya ülke içinde yasa dışı işletmelerde üretilmiş silahların alınıp satıldığı biliniyor.


 


1999 yılında 825.000 dolayında tabanca ve tüfek ruhsatı vardı. Aynı tarihte kayıtlı av tüfeği sayısı ise yaklaşık olarak 1.315.000 dolayında idi. Dolayısıyla o tarihte yasal kayıtlı olarak 28 kişiye 1 silah düştüğünü söyleyebiliriz. 1994-2002 yılları arasında şiddet olaylarında kullanılan silah sayısı 87.000 dolayındadır. Bunların ancak (yine yaklaşık olarak) 19.000’inin, bir başka deyişle yüzde 22’sinin kayıtlı olduğunu söylersek bireysel silahlanmanın boyutları hakkında korkutucu bir bilgi edinmiş oluruz.


 


özetlersem; 1994-2002 yılları arasında kullanılan silahların yüzde 78’i ruhsatsız ve kayıtsız olanlardır. Bu durum, kayıtlı olanın yaklaşık 4 misli kayıtsız silah olduğuna dair ciddi bir ipucu… Yukarıdaki verilerin ışığında; nüfus artışını ve toplumdaki silahlanma eğilimini de dikkate alarak bir tahmin yaparsam, bugün için ülkede 5-7 kişiye bir silah düştüğü öngörüsünde bulunabilirim. Diğer yandan gıda amaçlı bıçakların da silaha dönüştüğü düşünülürse problem aracının boyutu daha kolay kavranır.


 


5 Ocak 2019 yılı tarihli bir haberde Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın bir kanun teklifi nedeniyle “Türkiye'de en az yüzde 85'i ruhsatsız olmak üzere 25 milyon bireysel silah olduğu tahmin edilmektedir. AKP hükümetleri döneminde ruhsatlı ve ruhsatsız silah sayısı son 10 yılda yaklaşık 10 kattan fazla artmıştır” dediği ifade ediliyor. Gene aynı yıl tarihli bir başka haberde “Yüzde 85’i ruhsatsız en az 25 milyon silah bulunan Türkiye’de şiddet vakaları son 4 yılda yüzde 69 arttı deniyor.” Bu değerler, ülkede şiddet için ne denli uygun bir silah altyapısının oluştuğunu kendiliğinden ortaya koyuyor.


 


İnsanları bireysel silahlanmaya teşvik eden unsurlar neler olabilir? İlk olarak; bu silahların saldırı, gasp veya tehdit amaçlı kullanılma ihtimalini düşünebiliriz. Demek ki, toplumda bu ihtimali oluşturan (mafyalaşma, çeteleşme, haksız kazanç elde etme gibi) gelişen nedenler ve eğilimler var. Bireysel silahlanmanın ikinci nedeni; diziler, filmler veya bilgisayar oyunları gibi unsurlarla bu konuda özendirilme ve teşvik edilme olabilir. Bu çerçevede “silahın kendisine sahip olmaya çalışanı zamanla kendi etkisi altına almak” gibi bir özelliği olduğu unutulmamalıdır. önce kişi silaha sahip olur; bir süre sonra ise silah kişiye...


 


Son olarak; bireysel silahlanmanın nedeni, kişinin kendi can ve mal güvenliğini sağlamak istemesi olabilir. Bu durum ise bireyin güvenlik güçlerine, hukuka ve devletin yaratması gereken huzur ortamına güveni kalmadığı anlamına gelir. Eğer adalet, silahlı bireyler tarafından kendi bildiklerince işletilmeye başlanırsa karmaşa ile can ve mal kaybının önü alınamaz.


 


Eğer toplumsal şiddetin önüne geçmek istiyorsak, yapmamız gereken işlerden birisi bireysel silahlanmanın önünü almaktır. Bunu yapmadığımızda kaybedeceklerimiz hayli çok ve acılı olacaktır.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi