2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

TİCARETE HEVESLİ, SOSYALLEŞMEYE TEMKİNLİ!

 


 


Neredeyse üç ay oldu, hepimiz evlerdeyiz.


Piyasalar ise tamamen kapalı.


Açık tek bir esnaf kalmadı.


Zaruri ihtiyaçlar dışında şehirde tam anlamıyla yaprak kımıldamadı.


Karantina, gerçekten de anlamına yakışır biçimde uygulandı.


+++


Aradan geçen bunca zaman içerisinde herkesin aklı tek bir soruya odaklandı;


“Ekonomik durumumuz ne olacak?”


özellikle dükkânı kapanan esnaftan, çarkları döndürmeye çalışan sanayiciye kadar herkesin uykusu kaçmaya başladı.


Bu arada sürekli gelen faturalar, krediler, kartlar falan derken ortak bir dua ortaya çıktı;


“Şu süreç daha fazla uzamadan bitmeli!”


+++


Galiba tam zamanında verilen normalleşme kararı içerisindeyiz.


Bu sürecin bırakın birkaç ay daha uzamasını;


Milletin artık birkaç güne bile tahammülü kalmamıştı.


Bir taraftan ekonomik durumları düşünen vatandaş, diğer tarafta evde kalmanın verdiği bunalımı yaşamaya başlamıştı.


Artık milletin patlama noktasına doğru ilerlemeye başladığı süreçte gelen “normal yaşama dönüş kararı” ile ortak duanın kabul olduğunu gördük.


Elbette bu işi en başından beridir doğru planlayan, virüsü kontrol altına alan ve yine tam vaktinde normale dönüşü sağlayan devlet kurumlarını tebrik etmeden geçmeyelim.


+++


Ve nihayet dün ile birlikte normal günlerimize geri döndük.


Kepenkler bir kez daha ‘Bismillah’ denilerek kaldırıldı, ofislerde bilgisayarlar yeniden açıldı.


Caddelerdeki bariyerler kalktı, işyerleri müşterilerini beklemeye başladı.


Bu vesile ile biz de yeni normalde kendimizi sokağa attık.


üç ayın ardından şehirdeki atmosferi koklamaya çalıştık.


İnsanların yeni dönemin ilk gününde neler yapmaya çalıştığını gözlemledik.


Ve ilk gördümüz ise şu oldu;


“Gerçekten de herkes ilk olarak dört elle ekmeğine sarıldı”


+++


öyle bir sarılma ki, işyerleri birbirleri arasındaki ticaret için sabahın erken vakitleriyle birlikte yoğun bir trafiğe başladı.


Herkesin iştahı yeniden satış yapmaya, yeniden para kazanmaya odaklıydı.


Bu yönde şehir piyasasında müthiş bir hararet yaşandığını gördük ilk günde.


Ve bu tatlı telaş günün büyük bölümünde yaşandı.


Şehrin caddeleri, sokakları ticaret için koşuşturanlarla doldu taştı.


+++


Kentte bu yönde yaşanan bir koşturmaca varken, sosyal yaşamı ile ünlü olan kentte ise bu konuda bir çekimserlik vardı.


Evet, lokantalardan tutun, kafelere kadar pek çok alan kullanıma açıldı.


Açılırken de virüse karşı yoğun tedbirler alındı.


Fakat insanların yine de sosyal yaşama tam olarak karışma anlamında bir çekimserliği olduğunu gördük.


Daha çok “İşlerimi halledeyim evime döneyim” mantığı ağır basıyordu pek çok kişide.


Korana öncesinde “Şuraya takılalım, burada oturalım, şu mekânda dinlenelim, akşam şurada buluşuruz” tarzı yapılan planların bu kez geri plana atıldığını gördük.


+++


Elbette bu sosyal karamsarlığımızı da çok yakında üzerimizden atacağız.


Hızlı başladığımız ticarette olduğu gibi, şehrin gündüz ve gece yaşamlarına da aynı heyecanla geri döneceğiz.


Ancak!


“Galiba bu konuda biraz zamana ihtiyacımız var!”


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi