Seda Kağıtcı

Seda Kağıtcı

Yalnızlığın dayanılmaz hafifliği

Dostları olmalı insanın, tıpkı gemilerin limanları gibi teklifsiz uğradığı, dertlerini anlatıp rahatladığı, yükünü, kederini boşalttığı, teselli bulduğu, dalgalar dininceye, sular duruluncaya kadar beklediği, can yoldaşım dediği dostları olmalı insanın...

Ama şimdilerde dost kolay bulunmuyor. Herkese dostum denmiyor. Günümüzün çıkarlarla dolu şu koca menfaat dünyasında insanın dostum dediği kişiler artık bir elin parmaklarını bile bulmuyor.

Her şey değişti, herkes çirkinleşti. Arkanı döndüğün anda arkandan atan atana. Herkes dansöz gibi kıvırtıyor, sırlar havalarda uçuşuyor. Zaten kimse kimseye de güvenmiyor, bir şey anlatmıyor, dertleşemiyor, danışamıyor, eleştiremiyor, kimse kimseyi gerçekten sevmiyor. Yüzüne sırıtıyor, arkandan saydırıyor, seni başkalarıyla çekiştiriyor. Sen de aptal değilsin ya tüm bunları duyuyor ve biliyorsun. Yapabiliyorsan salağa yatıyorsun. İçinden küfredip, sessiz kalmaya uğraşarak düzene ister istemez ayak uydurmaya çalışıyorsun. Ama haksızlığa gelemiyorsan, sahte yüzlerden, yalancı dillerden sıkıldıysan ve yapamıyorsan; hatalarını, yanlışlarını, yalanlarını yüzlerine vurup, ellerine bir top verip sektirip gitmelerini bekliyorsun.

İki yüzlülüğe bile gelemiyorsan, şimdilerde bir sürü yüzü olan ve hangi yüzüne bakıp konuşacağını bilmediğin insanları büyük bir istek ve iştahla hayatından siliyorsun. Yalnız kalmak çok daha huzurlu ve onurlu. Sende yalnızlığınla sırf bu yüzden bile gurur duyuyorsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Seda Kağıtcı Arşivi