Yaşamın Amacı ve Anlamları

Yaşamımızın amacı ve anlamaları konusunda algı mekanizmamızın gelişmiş olması, olumlu ve mutlu yaşam için değerli bir unsurdur. Yaşam amacı her birimiz için her günümüzü aydınlatan bir misyon ifadesi demektir. Eğer kendimize bir amaç belirlemekte başarılı olamıyorsak geleceğimi konusunda açık bir görüşe sahip olamayız. İleriye doğru yürümemizi sağlayacak bir kılavuzdan yoksun kalırız. Bilmediğimiz bir ufka yürürken güvensiz hissederiz. Yaşam amacının yokluğunu, pusula sistemi olmayan bir gemiyle okyanusa açılmak gibi görebiliriz.

Bir makine gibi yaşamıyoruz. Her birimizin yaşama dokunuşu, kendimize göre farklılıklar yaratıyor. Bu da yaşamımızın farklı lezzetleri olan kişisel amaç ve anlamları oluşturmamızı sağlıyor. Mutlu bir yaşam için bu lezzetleri bir eksen etrafında, öncelikle kendimizle bağıtlanmış bir ‘kişisel sözleşme’ bağlamında oluşturmaya çalışmak kolaylaştırıcı olacaktır. Böyle bir sözleşme bir plan veya kılavuz gibi işleyerek kendimizi daha güvenli hissetmemize neden olur. Bu bağlamda belirlediğimiz yaşam ilkelerimiz sayesinde uzak ve yakın çevremizde barış için yaşayabiliriz.

Her gün kendinize birkaç dakika ayırın. Bu kısa zaman diliminde ‘yaşam okyanusunda’ size kılavuzluk eden ilkelerin ve değerlerin neler olduğunu düşünmeye çalışın. Hangi inanışlarınız ve deneyimleriniz bu ilke ve değerleri sergiliyor? Yaşam felsefenizi geliştirmek ve daha yoğun yaşamak için başka ne tür deneyimler oluşturmalısınız?

Misyon, genelde kuruluşlar için kullanıldığı düşünülmekle birlikte aynı zamanda bir kişinin de amacı, varlık nedeni anlamına gelir. Bir kişinin zaman içinde değişmeyen çekirdek (temel) amacını ve odaklanmasını ifade eder. Bir yaşam amacının varlığı duygusuyla yaşamak için kendi misyonumuzu keşfetmemiz ve özümsememiz gerekir. Eğer bir çırpıda hatırlanıp söylenecek bir misyon ifadeniz yoksa şöyle düşünebiliriz. Uzun ve mutlu bir yaşam geçirmiş olduğunuzu ve her canlı için kaçınılmaz olan sonun kapısına geldiğinizi düşünün. Neleri başarmış olmayı istersiniz? Sağlık, iyi ilişkiler, zenginlik, refah, sevgi, dünyaya olumlu katkılar yapmak, iyi bir ebeveyn olmak? Bu konuda oluşturduğunuz liste sizin kişisel misyonunuzun özünü oluşturur.

Oluşturduğumuz misyon ifadesini zaman içerisinde geliştirebilir; eksik yanlarını tamamlayabiliriz. Yaşam deneyimlerimiz bu konuda belirleyici olacaktır. Misyonumuzu belirledikten sonra sıra, bunu başarmak için nasıl faaliyet ve eylemler içinde olmamız gerektiğini keşfetmeye gelir. Bunların uygulanıp yaşanması sayesinde misyon gerçeklik bulmaya başlar. Basitleştirelim. Neye ulaşmak istiyoruz? Bunu biliyorsak buna uygun yaşamamız gerekir. Misyon ve yaşamsal pratik arasındaki ilişki bu denli basittir.

Yaşamı duraklarla kavramaya alışmışız. Zamana hatırlama noktaları koyuyoruz ve bu nedenle yaşamla ilgili anlamların bu duraklarda oluştuğunu sanıyoruz. Hâlbuki yaşam bir akıştır. Olumlu ve mutlu bir yaşamın değerli sırlarından biri, onun bir akış olduğunu benimsemekle yakından ilgilidir.

Kendi yaşamımızda bu akışı, monotonluktan kurtarıp çok renkli hale getirmek yaşamdan aldığımız (sonuçta bizi mutlu edecek) lezzetleri artırır. Yaşamımız boyunca problemlerimizi ve endişelerimizi azaltacak, buna karşılık yaşam sevincimizi artıracak, yaşamı daha derinden duyumsamamızı sağlayacak ne tür sürdürülebilir etkinliklerimiz var? Müzik dinlemek, bahçe işleriyle uğraşmak, yazmak, resim yapmak, tiyatro etkinliklerinde yer almak, şiirle ilgilenmek, el becerileri ile uğraşmak, yürüyüş yapmak, örgü-dikiş ve benzerleri ile ilgilenmek, dans etmek ve daha birçokları… Bunlar ve benzeri faaliyetler daha mutlu bir yaşam için yaşamın akış çeşitliliğini oluşturacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi