Meclisleri yakından takip edenler bilir.
Büyükerşen, bir önceki dönemde bazı gündem maddelerini meclisten geçirmek için büyük uğraş verdi.
Neydi bu maddeler?
Öncelikle, devam edep projelerin tamamlanması için İller bankasından kredi alınması yetkisini istiyordu Büyükerşen.
Bu her Belediye'nin başvurduğu bir yöntemdi.
Zira, her belediye'ye İller Bankasından her ay için belirli oranda ödenek ayrılıyor,Alınan kredi miktarı da, bu ödeneklerden mahsup ediliyordu.
Başta AKP'li Belediyeler olmak üzere tüm Belediyeler de, İller Bankasından bu krediyi alarak, borçlanıyorlardı.
İşte her belediyenin başvurduğu yöntem, meclis kararı olmadığı için Eskişehir büyükşehir belediyesi tarafından kullanılamadı.
Çünkü AKP li meclis çoğunluğu bir türlü Büyükerşen'e İller bankasından borçlanma yetkisi vermedi.
Diğer bir konu ise, Odunpazarı'nda Büyükşehir tarafından yapılan eski Osmanlı evlerinin kiraya verilmesi konusuydu.
Büyükerşen bu evlerin kiraya verilmesi için meclisten karar çıkmasını isterken, AKP'li meclis çoğunluğu "Sen işlet" diyerek bir türlü bu yetkiyi vermedi.
Buna keza...
Bademliğe yapılacak Hidroterapi merkezi olan Otel ile, Tramvay hatlarının genişlemesi için gerekli borçlanma yetkisi de mecliste bir türlü kabul edilmedi.
Mahalli seçimler yapıldı, büyükşehir Belediye Meclisinin görüntüsü değişti.
Bir önceki dönemde çoğunluğu elinde bulunduran AKP, yeni oluşan mecliste azınlığa düştü.
Dolayısıyla...
5 yıldır verilen uğraşa rağmen geçmeyen gündem maddeleri, ardı arkasına meclise getirildi.
İşin ilginç tarafı...
AKP li meclis üyeleri, kendi partilerinin 5 yıldır şiddetle karşı çıktığı ve bir türlü kabul etmediği bu dört gündem maddesinden üçünün kabulü için DSP'lilerle birlikte el kaldırdı.
Sadece İller bankasından borçlanma maddesine muhalefet şerhi koydu AKP'liler...
Yeni mecliste görev alan AKP'li üyelerin bu tavrından çıkartılması gereken sonuçlar var...
Yani...
Meclisin yeni AKP li meclis üyeleri, aynı partiden eski meclis üyelerinin 5 yıl boyunca ve ısrarla ret ettiği gündem maddelerine "Evet" demekle...
Ya "Nasıl olsa azınlıktayız. Hiç olmazsa hizmeti engelleyen gibi algılanmayalım" diye düşündü...
Ya da...
-"Bizden önceki partimizin meclis üyeleri, bu konuda yanlış düşünmüş" demek istedi.
Sizce hangisi?
