AH BE AHMET ABİ...

Okudun be Ahmet abi…
Çok okudun…
Okuyan insan halden anlar bilirim.
Okumak birçok yaşama tanıklık da etmektir oysa ki değil mi?
Ettin mi tanıklık yoksa sayfalar da mı kaldı yaşamlar?
Kalmasın Ahmet abi…
Kalmasın…
Anlarsın halden değil mi?
Hiç anlamamanı anlarım ama anlamış gibi yapma…
Hiç kaybettin mi Ahmet abi?
Neyi mi?
Neyi olduğunun önemi yok.
Ben çok kaybettim.
Çoğunu hatırlamıyorum, bazısı ise dün gibi aklımda…
Belki bir insana, belki bir tebessüme, belki bir seçime yenik düştüm.
Peki ya sen?
Sen de kaybettin, biliyorum.
Şahit de oldum.
Ama senin kazandıkların da oldu.
Kazanınca kaybedilen her şey unutulur mu ki Ahmet abi?
Belki büyük zaferlerim olmadı benim, ondandır garipseyişim… 
Gökkuşağı derken, yaşam derken, köy derken, toprak derken, çocuk derken sahi samimi miydin?
Gökkuşağı umudu anlatır, köy özgürlüğü, toprak ölümü, çocuk kinden uzak saf sevgiyi…
Yaşam nefesi… 
Sen hiç kin tuttun mu Ahmet abi?
Bana ağır gelir.
Zordur yükü…
Hiç eleştirdiler mi seni Ahmet abi?
Beni çok kez…
Hiç eleştiri kaldıramam dediğim bir an da eleştirilerle olgunlaştım.
Peki, sen?
Korkma Ahmet abi korkma!
Eleştirilmekten…
Yok etmez seni, gölge düşürmez!
Eleştiremeyenlerden kork!
En çok onlar yakar canımızı…
Kazanmak adına her şeyi yapar mısın Ahmet abi?
Kırar mısın örneğin bir kalp?
Ben mi?
Bilmeden yapılanlar değil de kasten yapılanlar var ya…
Büyük haksızlıklarım olmadı benim ama korkarım ah’lardan…
Sen korkar mısın Ahmet abi?
Yoksa güç seni korkusuz mu kılar?
Bütün Ahmetler aynı mıdır Ahmet abi?
Kimisi türkü söyler, kimisi şiir yazar, kimisi saz çalar değil mi?
Gülmek devrimci bir eylemdir.
Sen de çok gülersin…
Çok da seversin…
Yoksa sever gibi mi eylersin?
Sahi sevmediklerin de oldu mu Ahmet abi?
Bakma sen çevrene…
Onlar hayal aleminde…
Beni sevmeyen oldu be Ahmet abi…
Belki biri de sen…
O zaman bir banka oturdum ve şu türküyü mırıldandım kendime:
“Bir acayip derde düştüm herkes gider karına
Bugün buldum bugün yerim, hak kerimdir yarına
Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
Rızkımı veren Hüdadır kula minnet eylemem
Rızkımı veren Hüdadır kula minnet eylemem”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi