Eskişehirspor önceki akşam başkentte Osmanlıspor’u elinden kaçırdı.

Ankara’daki maç Eskişehirspor için belki de bu sezonun en önemli maçıydı. 

5 maçta sıfır çekmesine rağmen maça iyi hazırlanan Şimşeklerde teknik direktör Mustafa özer risk alıp, bu sezon ilk kez bir maçta 4-4-2 ile çıktı.  Forvette Metehan Altunbaş-İbrahim Halil öner ikilisi görev alırken, ta ki uzatma dakikalarına kadar Eskişehirspor’da işler yolunda gitti.

İlk yarıda Mete Kaan’ın golü, istekli oyun derken maçın kırılma anı Cemali’nin kafa vuruşunda topun direkte patlaması idi.  Belki bu pozisyonda top ağlara gitse Şimşekler maçı koparabilirdi.

Ne oldu ise 90+4’de oldu. Bu dakikada gelen gol ile galibiyet elden gitti.

**

Peki bu gol öncesinde bizim takım saha içinde neden yangın yapmaz.

Yat yere vakit çal.

Oyundan çıkan koşa koşa çıkıyor..

Uzatmalar başladı hala bizim takım saldırıyor.

Topu alıp köşe bayrağına taşıyacak oyuncu yok. İşte bunlar hep gençlikten kaynaklanıyor.

Ah bu gençlik yok mu …

Belki saha içinde birkaç tecrübeli oyuncu olsa skoru koruyabilir ve Ankara’dan 3 puanla dönebilirdik.

Daha önce Akhisar ve Giresun maçlarında tecrübe ön plana çıkmıştı. Ankara’da da öne geçtik, mücadele ettik, savaştık fakat skoru koruyamadık.

**

Asıl önemli olan maçın hakem triosu neye dayanarak 6 dakika uzatma verir.

Sakatlanan oyuncu mu oldu. Su molası mı verildi. 

Tamam genç takımımız var, ama bu kadar hakem hataları da bu gençlerin emeğini yazık ediyor.

Sonuçta 1 puan aldık  dedik ya sonuna kadar savaşmaya devam..

Ancak bir taraftan da yeni sezonun hazırlıklarına şimdiden başlamakta fayda var.