AK Parti’de ‘’istifa dalgası’’ Eskişehir’i de kapsar mı

AK Parti’de "istifa dalgası" var.

İl başkanları arka arkaya istifa ediyor.

Bugüne kadar istifa eden il başkanı sayısı 8’e ulaştı.

İstifa edenler de Çanakkale, Niğde, Adıyaman, Elazığ, Muğla, Ordu, Bitlis ve Tunceli il başkanları…

Hepsi açıklama da yaptı.

Açıklamalarında ‘’partiye sadakatlerini’’ ortaya koydular, "davanın emrindeyiz" demeyi de ihmal etmediler.

Onlar "istifa ediyoruz" dediler.

Ancak cümle alem biliyor ki, AK Parti’de yaşanan "istifa" falan değil…

Aslında "görevden alma" denilebilir.

AK Parti’de kuruluşundan bu yana hep tekrarlanan bir uygulama var.

Genel merkez yönetimi, il ya da ilçe başkanlarından memnun değilse "görevden alma" yetkisini kullanmıyor.

Memnun olunmayan başkanlardan yazılı ya da sözlü olarak "istifa etmeleri" isteniyor.

Onlar da bir iki girişimde bulunuyorlar.

Sonuç alamazlarsa da hiç istemeseler bile istifa ediyorlar.

Aralarında isteğe direnen olmuyor.

Nasıl dirensinler ki?

Başlarına geleceği biliyorlar.

Uygulamanın Eskişehir’de de örnekleri var.

Son örnek de Süleyman Reyhan…

Aday tanıtım toplantısında ayak üstü istifası istendi.

O da isteği ikiletmeden istifa etti.

Yerine atanan isim de mevcut İl Başkanı Gürhan Albayrak oldu.

Neyse…

AK Parti’deki uygulama böyle…

Türkiye genelinde "istifa dalgası" başlayınca, Eskişehir örgütünde de kulaklar Ankara’ya çevrildi.

Yanıtı aranan soru belli…

"İstifa dalgası Gürhan Albayrak’ı da il başkanlığından edecek mi?"

Parti kulisleri kaynıyor.

Soruya "edecek" yanıtını verenler var.

Aslında bildikleri bir şey yok.

İşin doğrusu Gürhan Albayrak’ın görevden alınmasını istiyorlar. Dahası bunun için çaba da harcıyorlar.

Kulislerde "Gürhan Albayrak’ın koltuğu sağlam" diyenler de var elbette ki.

Onların da bildiği bir şey yok.

Gürhan Albayrak’ın görevde kalmasını istiyorlar. Bunun için çaba da harcıyorlar.

Milletvekillerinin tavrı da merak konusu…

Fatih Dönmez, sanki bu işlerle pek ilgilenmiyor gibi… Daha doğrusu da "parti içi iktidar mücadelesinde taraf olmak" istemiyor izlenimi veriyor.

Nebi Hatipoğlu ve Ayşen Gürcan için aynı şeyi söylemek olanaksız…

"Taraf" olmuşlar gibi… Ya da bazı çevrelerce öyle gösterilmek isteniyor.

Söylenilenlere bakılırsa "aynı tarafta" değiller.

Bir başka deyişle de "karşı karşıya" gibiler.

Yalnız geçmiş yıllardaki gibi açıktan açığa bir mücadele söz konusu değil…

Henüz kamuoyuna yansımış bir şey yok.

Neyse…

AK parti kulisleri oldukça hareketli…

Ankara düzeyinde verilen bir mücadele var.

"Kazanan kim olur" mu?

AK Parti’de böylesi sorulara yanıt olarak tahminde bulunmak çok zor.

Yapılan tahminler çoğu zaman tutmuyor.

Bugün de çok farklı değil…

Kazanacak olanı önceden tahmin etmek olanaksız…

Bekleyip göreceğiz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Vedat Alp Arşivi