Alkan imparatorluğu...

26 Kasım’da Eğitim Sen kongresi gerçekleşecek.

Öğretmenevinde yapılacak genel kurul…

Mevcut Başkan Faik Alkan, tüzükte iki dönem kuralı olduğu için aday olamıyor.

İyi ki tüzüğe öyle bir kural konulmuş.

Çünkü Faik Alkan, geçirdiği başkanlık sürecinde öyle işlere imza attı ki eleştirdiği AK Parti’den hiçbir farkı kalmadı, hatta antidemokratik uygulamalarında eleştirdiklerini dahi geçti desek abartmış sayılmayız.

Bir kere “ötekileştirici” tavırları sendikanın koridorlarında adeta yankılandı.

Sendika içerisinde kendisine inanılmaz bir tepki var!

Hatta en yakınındaki yoldaşları bile farkına vardı ki, “yeter artık” deme noktasına geldiler!

Faik Alkan bir kere sendika içerisinde korku imparatorluğu yarattı.

Alkan’ın iyi olduklarıyla iyi geçineceksin, eleştiri mi geldi bir yönden, “ötekileştir” politikasına uydun, uydun!

Uymazsan seni de ötekileştiririz.

Dışlanırsınız maazallah!

Alkan’ın izni olmadan demeç vermek dahi yasak!

Yersin fırçayı!

Bu sebeple yönetimden birisi telefonunuzu açmıyorsa, geri dönmüyorsa falan üzülmeyin!

İnanın üzerinde baskı vardır!

Alkan imparatorluğu hâkimiyet kurmuş olabilir yönetim üzerinde!

Tüzük üzerinde bir oynama yapıp, “ben gitmiyorum” derse de şaşırmayın!

Her şey mümkün diyorum.

Ama o kadar da değil diyorsanız Alkan ve yönetiminin bu süreçte yaptıklarını bir tartıya koyun derim.

Eksiler mi fazla artılar mı?

Ben sorularla sizi yönlendireyim.

Neden Eğitim Sen bu süre zarfında üye bandında büyük kayıp yaşadı?

Neden Eğitim Sen üyelerini Eğitim İş’e kaptırdı?

Neden Eğitim Sen o eski alanlardaki coşkusunu kaybetti?

Neden Eğitim Sen’e sendika içerisinde de büyük tavır ve tepki var?

Bu sorulara yoğunlaşın…

Evet, CHP’nin iktidar olacağı düşüncesiyle Eğitim İş’e geçişler yaşandı ancak sadece bu mu etkili dersiniz?

Eğitim İş iktidar olamadı ama üye kaybı da yaşamadı, yaşamıyor.

Ben size bir özet geçeyim.

Alkan’ın uyguladığı sert politikalar, ötekileştirici tavırlar, çocuksu sendikacılık üyeyi kaçırdı.

Eğitim Sen’den soğuttu.

Üyeler birer birer tüydü.

Bu sebeple 26 Kasım’a iyi odaklanın, yapılan yanlışları gözden geçirin, hümanist, olgun, eleştiriye

açık bir yönetim kurulu oluşturun derim.

İnanın Eğitim Sen bize lazım!

Eğitim Sen eski güçlü dönemine yeniden dönmeli!

Eğitim Sen yeniden, en baştan başlamalı ve kazanmalıdır!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özge Zaim Arşivi