AKP'de pek çok isim kamuoyuna ticaretleriyle geliyor.
Bazı bakanların aile bireylerinin ticaret yaşamı,
Başbakanın oğlunun gemi alması,
Bunun dışında kayıp trilyon davaları,
İhalelerde kayırmacılık yapıldığı iddiaları,
Bunun gibi pek çok durum zaman zaman medyada kısaca yer alıyor!

AKP'nin kurulduğu tarihten bu yana parti kurucuları dahil olmak üzere,
Pek çok isim parti dışarısında bırakıldı.
Genel merkez atamaları ile teşkilatlar yönetildi.
Benzer durumların örnekleri Eskişehir'de de yaşandı.
Kısaca;
Pek çok isim dışlandı, küstürüldü.
Ancak küsen yada dışarıda bırakılan onca isim arasından bir kişide,
Partinin yada partililerin isminin geçtiği olaylarla ilgili bir kez dahi konuşmadı.
O isimlerin tamamının kendi işlerine güçlerine döndüklerini görürüz.
Hiç birisi asla,
Ne parti hakkında ne bir partili hakkında tek bir söz etmiyor.
Tek bir eleştiri getirmiyor,
'Genel başkanı beğenmiyoruz, değişsin' demiyor.
Teşkilatlar çalışmıyor, kongre diye tutturmuyor...

CHP, AKP'nin ana muhalefeti...
Her an, her dakika AKP'nin ensesinde soluması gereken bir parti.
Fakat gelin görün ki,
CHP ana muhalefet rolünden ziyade kendi içerisindeki kavgaları ile gündeme geliyor.
Hatta şu ana kadar partinin adı ne bir gemi işine, ne yumurta işine,
Nede buna benzer bir olaya karışmadığı halde...
Parti dışarısında kalmış pek çok kişi,
Genel merkezden tutunda, en küçük yönetim birimine kadar söylemediği laf bırakmıyor.
Bunu da parti içi demokrasi adına yapıyor.

CHP parti içi demokrasi adı altında kendisiyle kavga ederken,
AKP'ye bir günlükte olsa bir yıllıkta olsa hizmet etmiş,
Ancak daha sonra parti dışında kalmış isimler şimdi kendi işlerinde güçlerinde kalmayı tercih ediyor...
CHP'liler ise halen hırslarını alamamışlar ki;
Eleştirmedikleri, yerden yere vurmadıkları ne genel merkez kalıyor nede başkası...

Durum böyle olunca;
AKP üzerine atılı hiçbir suçlamayla gündeme gelmemeyi başarıyor.
Halkın gözünde halen istikrarlı bir parti olarak kalıyorlar.
Ya CHP?
Kavga,
İstifa,
Sen,
Ben,
Eleştiri,
Vs, vs...