
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
ATAÇ VE HALKÇI SİYASET...
Ahmet Ataç’ı anlatırken hep siyasetten sıyırarak anlatıyoruz.
Şehirde sahip olduğu siyaset üstü kişiliği ile tanımlıyoruz.
Elbette bir siyasi duruşu var Ataç’ın…
Ancak, halkın içine giren Ataç’ın tüm kesimleri kucaklamasını bildiğini de söylüyoruz.
+++
Son günlerde benzer görüntüler sunuyor Ataç bizlere…
Neredeyse gün boyu farklı düşüncelerde olan insanların yanında oluyor.
Bunun yanı sıra, hiç bitmeyen ziyaretlerde kabul ediyor halkı…
Şehre, Tepebaşı’na dair, beklenti ve sorunlara dair onca sohbetler yapılıyor.
Zaman zaman bizlerde bu toplantılara şahitlik ediyoruz.
Şunu çok iyi görüyoruz ki;
“Siyasi düşüncesini çok net bildiğimiz insanlar Ataç’ın yanında farklılaşıyor.
Sadece Eskişehir’in sorunları ve halkın beklentileri çıkıyor sahneye”
Ne siyaset, ne politika, ne gündelik gelişmelere kimse takılmıyor.
+++
Halka bu rahatlığı hissettiren Ataç’ın kendisi zaten…
Baş tarafta söyledik;
“Halkın içinde olunca herkesi kucaklayabiliyor Ataç…”
İşte bu özelliği, herkesin siyasi düşüncesinden sıyrılmasına yol açıyor.
Sağcısı, solcusu, muhafazakârı herkes, Ataç’ın etrafında buluşabiliyor.
Konuşulan tek şey bu nedenle asfalt, kaldırım, yeşil alan, kurs, gezi vesaire oluyor.
Vatandaş, “Siyasi düşüncem farklı acaba farklı karşılanır mıyım?” endişesine hiç bürünmüyor.
+++
Tüm bunları anlatmamızdaki neden, Ataç’la kişisel siyasetin nasıl da ortadan kalktığını söylemek adınadır.
Zira;
“Siyaset elbette halk için yapılacaktır.”
öyle ki bu durum santral meselesinde bile kendisini gösterdi!
Santral karşıtı tüm kesimler, “Santrali kurdurmayız” söyleminin direk içine hapsolurken;
Ataç, “Santral, Alpu Ovası’na yapılamaz” tavrını koydu.
Gerçek amacının doğayı, şehri, tarımı korumak olduğunu kesin kez gösterdi.
Termik santral gibi şehir adına hayati bir meseleyi siyasi malzeme yapmaktan kaçındı.
Santralin arkasına sığınıp, siyasi rant devşirme derdini hiç gütmedi.
+++
İşte tüm bu anlattıklarımızın nedeni budur…
Siyaseti beklenti içerisine girerek yaparsanız, farklı bir kategoriye konulursunuz;
Yok, eğer siyaseti halk için yaparsanız, toplumda farklı bir kategoriye konulursunuz.
Ahmet Ataç için bugün “siyaset üzerindedir” diyorsak boşuna olmadığı santral olayı ile de ortaya çıkmıştır.
Ve bugün Ataç, tüm kentli için başkandan öte “ağbi” olma özelliğini işte bu yüzden koruyabilmektedir…
BüYüKERŞEN’İN ZOR GüNü!
CHP’de kurultay günü…
Kılıçdaroğlu ve ekibi için güven tazeleme zamanı.
Fakat CHP lideri hiç olmadığı kadar hedefte!
Son dönemde parti içi ve dışında sert eleştirilere maruz kalıyor.
Partide bir kan değişikliğini isteyenlerin sayısı az değil.
Bu yüzden sert rüzgârların eseceği bir kurultay olması bekleniyor.
Böylesine bir kurultayın başkanlığı ise Yılmaz Büyükerşen’e verilecek.
Tansiyonun zirvede olacağı salonda idareyi “Hoca” ele alacak.
Bu nedenle gözler adaylar kadar bir bakıma Büyükerşen’e de dönmüş olacak…