Son günlerde bazı gazetelerde öylesine yazılar okuyoruz ki, gözlerimize inanamıyoruz.
Vatandaşta bu yazıları mutlaka okuyordur.
Ve mutlaka ki, okuyucu da en az bizim güldüğümüz kadar bu yazılara gülüyorlardır.
Neden mi?
Yani yazıları öyle bir zemine oturtuluyor ki;
Bütün dünyanın güzel dediği Angeline Jolie'ye bunlar çirkin diyor.
Gelmiş geçmiş en iyi otomobil Mercedes'e bunlar külüstür diyor.
Onlara göre Roberto Carlos en yeteneksiz futbolcu.
Yada;
En güzel çiçekler bile kokmaz bunlar için.
Gerçekten de böyle bir şey yaptıkları...
İnanın ikna edeci, doyurucu, tatmin eden, hiç bir tarafları yok.
Tamamen boş, zırva şeyler.
Öylesine eleştiriyorlar ki, inanılmaz boyutta.
Tıpkı yukarıda verdiğim örnekler gibi gerçekten.
Ne diyelim ki;
Bir kişiyi, bir kenti, kentin içerisindeki bir nesneyi, havayı, kuşu, böceği, ördeği, tekneyi, atı, arabayı eleştirecekseniz, yazarken de onu eleştirecek bir şey bulun.
Yani öyle bir eleştiri yapın ki; 'herkes gerçekten doğru' diyebilsin.
Ama bunların yaptığı;
Büyük ihtimal birilerine yaranmak için, eski defterlerin hesabını kapatabilmek için,
Yada içlerindeki hıncı bastırabilmek için yazılmış yazılardır.
İler tutar hiçbir yanı, akla mantığa sığan hiçbir tarafları yok.
K K K
Asıl ben ne zaman gülerim biliyor musunuz?
Tüm bu yazdıklarımızın ardından;
Yine birisi çıkıp;
"Sedat'ın yazdığı o komedyen benim' diye bir yazı yazarsa...
İşte o zaman kahkahayı basarız...