Sivas maçından sonra gelen telefonları, e postaları anlatamam. Ben uzun yıllardan beri Eskişehirspor taraftarının bu kadar isyan edip, dert yandığı bir sezon hatırlamıyorum. Başta yönetim olmak üzere, Teknik Direktör Skibbe'ye ve futbolculara karşı inanılmaz derecede tepki var. Herkes ya düşersek, ya yine kasaba takımlarıyla oynarsak endişesi içinde... Haklılar yazacak o kadar çok şey var ama şu son derece kritik günlerde yanan ateşe benzin dökenlerden biride ben olmayayım diyerek frenliyorum kendimi.
Akıl alacak gibi değil. Bir galibiyet halinde belki de sezonu bitirecek geri kalan maçlara rahat çıkacaktık. Çok şey istiyormuşuz anlaşılan. Bir Allah'ın kulu mücadele etmez mi, kendini sıkmaz mı? Sanki sezonun son maçı, herkeste bir rahatlık, bir boş vermişlik, garip bir isteksizlik... Kenardan oyuna müdahale etmesini beklediğimiz Skibbe ise bizim gibi seyirci. Zaten Alman Hoca, oyuncu tercihleri ile rakiplerin ekmeğine yağ sürmeye devam ediyor. Toko her maç banko. Onu oynatacağım diye takımın düzenini de bozuyor. Daha önce de yazdık, eğer formayı adaletli dağıtmazsan, saha kenarında herhangi bir hükmün kalmaz diye. Ama umurunda değil Skibbe'nin, yine kendi bildiğini okuyor. Bu kötü gidişe dur demesini ve müdahale etmesini beklediğimiz Mesut Başkan ise kırgınlığını stadı terk ederek göstermeyi tercih etti. Sayın Başkan'ın ne kadar çok üzüldüğünü tahmin ediyorum ama böyle stadı terk ederek sorunları çözmek mümkün değil. Allah'tan ligler bir hafta ertelendi. Tatsız bir olaydan kaynaklansa da bence bu ara çok iyi oldu. Eskişehirspor'da işler kötü gidiyor. Bu kötü gidişatı ne taraftar ne de dışardan biri düzeltebilir. Buna çare bulacak Başkan ve yöneticilerdir. Sorunun adı ne olursa olsun bu arayı değerlendirip çözüm bulmalılar. Sorun paraysa, para bulacaklar. Sorun Hocaysa, ya gönderecekler, ya da doğru yolu bulmasını sağlayacaklar. Takım içinde disiplini bozan, kendi kafasına göre takılan futbolcuları uyaracaklar, dinlemeyene ise gerekli cezayı verecekler. Tamam, futbolculara, teknik heyete borç olabilir ama borç var diye de esirleri olacak halimiz yok herhalde.
Ama her şeyden önce yönetim, YÖNETİM gibi olmalıdır. Dışarıya verdiği dağınık, bölünmüş, parçalanmış izleniminden sıyrılmalıdır. Bu kulüpte "para" ben bildim bileli hep sorun oldu. Ama hiçbir zaman bu şekilde ağızlara sakız olmadı. Mesut Başkan tek adamlıkla suçlanıyor. Ben buna katılmıyorum. Tek adam dediğin masaya yumruğunu vurur, yönetimde değişiklikte dâhil her türlü radikal kararları şimdiye kadar çoktan alırdı. Pek çok kişi bu sezon bitsin, sonrasında ne olacaksa olur derdinde. Bence bu da yanlış... Öteleye, öteleye sorunların çığ gibi büyümesine yol açıyoruz. Mesut Başkan ve yönetim lige verilen arayı iyi değerlendirilmeli ve Kayseri Erciyes'le oynayacağımız kader maçına sorunlardan arınmış, en azından bir kısmına çözüm bulmuş bir şekilde çıkmayı başarmalıdır.