Eskişehir Sivrihisar Belediye Başkanı Habil Dökmeci ile eski belediye başkanı Hamit Yüzügüllü arasında makam aracı tartışması başladı.

Dökmeci, ciddi iddialarda bulundu.

Yüzügüllü’nün makam aracını zimmetine geçirmekle suçladı.

Eski belediye başkanı Hamit Yüzügüllü de iddiaları yanıtlamak için gazetecilerle buluştu.

İkili arasındaki tartışmaya değinmeyeceğim, önemli iddialar hakkında yorum yapabilmek için elimizde ciddi belgelerin olması gerektiğine inanıyorum.

Başka bir güne erteliyorum.

Benim toplantıda dikkatimi çeken başka bir husus oldu.

Basın toplantısı sona erdikten sonra eski Eskişehir Sivrihisar Belediye Başkanı Hamit Yüzügüllü, gazetecilere kahve makinesi hediye etti.

Evet, kahve makinesi…

Neden olduğunu anlayamadık.

Bayram değil, seyran değil, nereden çıktı ki bu hediye diye düşünmeden edemedim.

Gazetecilere hediye vermek pek hoş karşılanmaz.

Farklı anlaşılabilir.

Farklı lanse edilebilir.

Duyulduğunda çeşitli dedikodulara maruz bırakılabilir.

Ekonomik krizi kökünden hisseden meslektaşlarım, asgari ücretle geçinmeye çalışan emekçi arkadaşlarım zan altında kalabilir.

Toplantıdan ayrıldıktan sonra bazı meslektaşlarım kendisini iyi hissetmeyerek, “​Neden aldık bu hediyeyi” diye sorguladı.

Bir hediye boşuna verilmez neticede…

Verildiğinde bir şeyler de talep edilebilir.

Ben de kendisine bir hikaye anlattım.

Hikaye şöyle:

Yıllar önce AK Parti’nin en güçlü dönemleri…

Halk ekonomik krizi derinden hissediyor.

Halk aç, yoksul, geçinemiyor.

AK Parti halkı ekonomiden tavlayacak ya…

Altın dahi dağıttığı iddia ediliyor.

O zaman CHP’nin Genel Başkanı Deniz Baykal hala hafızamda yer edinen o cümleleri kuruyor:

“Altın mı veriyorlar? Veriyorlarsa al kardeşim, helali hoş olsun ama aldığın için kendini borçlu, kendini mahcup hissetme… Kimseye karşı borçlu değilsin. Sandıkta oyunu atma, atmak zorunda değilsin. Sandıkta cevabını ver.”

Sen de o kahve makinesini mi aldın?

Al kardeşim…

Helali hoş olsun…

Amma sakın ha kendini hediyeyi verene karşı borçlu hissetme…

Bizim meslekte bir kahvenin kırk yıl hatırı yoktur.

Veriyorlarsa al hediyeyi, bak yoluna ama hatır için sakın ola yanlışı gözden kaçırma…

Sen yine haklıyı yaz, doğruyu yaz!