Bir retro döneminden daha geçiyoruz…

Bir Retro dönemine daha girdik.

4 Eylül’e kadar devam edecek.

Gergin bir süreç…

Sinirler tavan…

İnanmayacaksınız ama Nebi Hatipoğlu’nun ani çıkışlarını, Yılmaz Büyükerşen’in sert yanıtlarını bile “Retro” dönemine bağladım.

Çünkü Retro dönemleri ani çıkışları sever.

Biraz da psikolojilerle oynamayı…

Çevrenize dikkat edin, herkes ateş barutu…

Tabi bunda ekonomik nedenler başta olmak üzere birçok etken sebep ancak gökyüzü de tetikliyor sinirleri...

Astrologlar Retro dönemlerinde hiçbir işe başlanılmaması gerektiğini söyler.

Aşk hayatı da askıya alınır.

Sebebi ise net…

Uykuya dalınır bu dönem bir nevi…

Uzun bir uykuya…

Rüyada yaşanılanlar istem dışıdır.

Şimdiye kadar ekilenler retroda biçilir ya da evren sınar.

Önüne yokuşlar çıkar.

Bilinçli insanlar yokuşu zor da olsa aşar.

Düşer, kalkar, ağlar, yorulur, isyan eder ama aşar.

Bilinçsiz insanlar ise “hata” yapmaya meyillidir.

Kul hakkına girer, intikam derdine düşer, çevresine bir şekilde zarar verir.

Örnekler çoğaltılabilir.

Yaşadıklarıyla orantılı ilerler yanlışları…

“Hep ben” der, kendini egoistlik düzeyinde güçlü görür.

Narsizm tavan yapar.

Yaşamın diktatörü olur.

Ve sonrasında uykudan uyanma zamanı gelir.

Uyandığında bir bakar ki bambaşka bir hayat var karşısında…

Yaptıklarına şaşırır, yıktıklarına üzülür, kaybettiklerine ağlar.

Evrenin sınavından geçememiştir.

Ama hep bir şans verir evren…

Mutlaka verir.

O sebeple Retro dönemlerinde bir sınavın içinden geçiyorsanız sabırlı yürüyün yokuşları…

Düştüğünüz yerde ağlayın, yara bandı sarın, sabredin ama zarar vermeyin!

Çünkü her zararın bir karşılığı vardır.

Uykudan uyandığınızda ödüllerinizi alın…

Kaybettiklerinize yanmayın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özge Zaim Arşivi