
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Birileri yine tepki gösterecek ama...
Eskişehir Yaşanabilir iller sıralamasında 2 nci sırada yer aldı.
Ankara'nın ardından Türkiye'nin yaşanılabilir ikinci kenti oldu.
Bu yıl ikincisi yapılan araştırmanın 50 ye yakın kriteri göz önüne alınarak gerçekleştirildi bu araştırma.
Geçtiğimiz yıl ilki gerçekleştirilen araştırmada bazı kriterlerde 2 nci olan Eskişehir, genelde Türkiye'nin 4 ncü yaşanılabilir kentiyken, bu yıl 2 nci sıraya yükseldi.
Bu Eskişehir için önemli bir konum.
Güzel bir tablo ve İyi de bir reklam vesilesi...
Dahası...
Eskişehir'de yaşayanlar için keyfi çıkartılacak bir onur.
Ancak...
Geçtiğimiz yıl olduğu gibi, bu yıl d, bu sonuçtan memnun olmayanlar çıkacaktır.
Bütün enerjilerini Büyükerşen'e endeksleyenler, bu sonuçların Büyükerşen'e puan kazandırabileceği düşüncesiyle yine aynı şeyi yapıp;
-"Şehrin neresi yaşanabilir? Baksanıza Trafiğin ve çöplüğün şu haline?" diyeceklerdir.
Bakın yine...
Büyükerşen'e muhalefet uğruna, şehrin bu tür gurur vesilelerini gözlerini bile kırpmadan kötüleyip, harcayabileceklerdir...
Eskişehir için bir gurur vesilesi ve reklam aracı olan bu sonuçları sırf "Büyükerşen puan kazanmasın" gibi saplantılı bir düşünceyle ve olabildiğince kötüleyeceklerdir...
Kısacası...
Eskişehir ile ilgili bu sonuçların gururunu yaşamak dururken, Eskişehir'i yerden yere vurma gibi bir misyonu sürdüreceklerdir.
Halbuki...
Eskişehir'in yaşanılabilir iller sıralamasında 2 nci olduğu ve her il için geçerli olan kriterler belli.
Eğitimden tutun da, kültürel yaşama...
Sosyal hayattan belediye ve diğer hizmetlere kadar her türlü kriter var araştırmada...
Yani...
Eskişehir'in yaşanılabilir 2 nci ket olmasında elbette Yılmaz Büyükerşen'in büyük payı var ama, bu paya ortak olan ve gerçekleştirdiği hizmetlerle Eskişehir'i bu sıraya yükselten yönetici ve kurumlar da tablonun bizzat katkı sağlayanı.
Ama yukarıda da söyledik ya...
Bazılarında Büyükerşen saplantısı olduğu için, ötesi ilgilendirmiyor bu sözünü ettiğimiz insanları...
Onların bütün derdi, Büyükerşen'e pirim yaptıracak her başarının, aslında başarısızlık olduğunu kendi saplantılarınca ortaya koymak...
Bunu da zaten "komik olma" pahasına yapıyorlar.
Çünkü onlar, Büyükerşen ile yatıp, Büyükerşen ile kalkıyorlar.
Üstelik, bu başarıya ortak olan kişi ve kurumların katkısını da görmezden gelip, büyük haksızlık ederek yapıyorlar bunu.
Ne diyelim?
Onlar böyle yaptıkça, (şeytan ayaklarına mı dolanıyor bilemiyoruz ama) her defasında kendileri değil, Büyükerşen kazanıyor...
Bunu da bir türlü anlamıyorlar...