Yakında mahalli seçimler var.
çok kısa bir süre kaldı.
Geride kalan dönemde ise belediyeler hep farklı mecralarda konuşuldu.
Başkanlar arasına giren kara kedilerden söz edildi.
Bu soğukluğun kaynağı olarakta hep Ataç’ın;
“Büyükşehir adayı olabilirim” sözü olarak gösterildi.
+++
O günden bu yana başkanlar arasında olduğu söylenen gerilim tırmandırıldı.
Belki de başkanlardan kaynaklanmayan bu gerilim hep “artıyor” olarak lanse edildi.
Oysa ortada hiçbir şey yoktu!
Nedeni basitti;
Ahmet Ataç, o günlerde “Büyükşehir adayıyım” derken ilk önce Hoca’yı işaret etti.
“Hocamın önünden geçmem. O’nun olmadığı bir yarışta Büyükşehir’e aday olabilirim” dedi.
Sonra bu söz farklı yerlere çekildikçe çekildi.
“Ataç Büyükşehir’i istiyor” denildi.
+++
Zaten kamuoyu Hoca’nın olmadığı bir yarışta Ataç’ı Büyükşehir’e çoktan yakıştırmıştı.
Ataç’ın söyledikleri sadece malumun ilanından başka bir şey değildi.
Dediğimiz gibi o süzün üzerinden geride kalan 5 yıl içerisinde birileri siyaset yürüttü.
“Başkanların arasında sıkıntı var” denilerek gerilim politikaları yaratıldı.
Oysa, dünde olduğu gibi bugünde Ataç farklı bir şey söylemiyor.
+++
Daha geçtiğimiz günlerde Es Tv’de aynı cümleleri söyledi Ataç…
“Hoca’mın olduğu yerde hiçbir sıkıntı olmaz.
Ben Tepebaşı’ndan memnunum.
Yeniden görev verilirse seve seve yaparım.
Ben bu şehre hizmet etmeyi çok seviyorum” diye konuştu.
+++
İlk konuştuğu ile bugün konuştuğu arasında bir fark görüyor musunuz Ataç’ın?
Kelimeler farklı olsa da anlam ve içerik bakımından bire bir aynı.
Ancak;
O gün “Ataç, Büyükşehir’i istiyor” diyorlardı.
Bugün ise “Ataç yeniden Tepebaşı adayı” deniliyor.
Aradaki nüans farkına bakar mısınız?
Aynı sözlerden çıkartılan iki farklı anlam!
Birisinden gerilim yaratılıyor, diğeri normal olarak karşılanıyor.
Oysa, yukarıda da söylediğimiz gibi ikisi de aynı anlamlar içeriyor.
öyleyse soruyoruz;
“Beş yıldır sürdürülen ya da sürdürülmek istenen bu gerilim neden yaşandı?”


TERMİK KONUSU ARTIK KAPANMALI!

Şehrin en çok tartıştığı mesele Termik Santral konusuydu.
Verimli ovanın ortasına kurulmak istenen santrale ilişkin çok fazla itiraz oldu.
Bu itirazlar hukuka da taşındı.
Danıştay ise şehir adına güzel bir karar verdi.
“Alpu Ovası tarım dışında farklı amaçlarla kullanılamaz” dedi.
+++
Artık üst mahkemenin bu kararından sonra bu konuya dair adımların gelmesi şehri oldukça gerer.
İktidar edenlerin, sanırım bu konuyu artık rafa kaldırmaları gerekiyor.
Zira;
İşe siyaseten bakacak olursak bu konuda yapılacak bir ısrar büyük zararlara yol açar.
Mesele genel seçimlerde seçmen nezdinde çok fazla irdelenmedi ama;
Mahalli seçimlerde işler değişir.
Olası bir termik ısrarı, sadece Alpu Ovasındaki seçmenden değil, şehrin genelinden bir tepki görür.
Bu kesin!