Virüs vakaları hayatımızı derinden sarsmaya devam ediyor.

Toplumun çoğunluğu, alınan tedbirler kapsamında geleceğinin ne olacağı konusunda endişeler duyuyor.

Elbette en büyük korku işle ilgili.

çok kişinin işsiz kalma korkusu başlamış durumda.

+++

Bazı kesimler var ki;

“Onlar ise ünvanlarından dolayı direk işsiz kalmış vaziyette!”

Hem de ülkenin en önemli, en stratejik değeri olan eğitim sisteminde çalışanlar.

ücretli öğretmen ve usta öğreticilerden söz ediyoruz.

+++

Korona tedbirleri nedeniyle okullar kapanınca, öğretmenlerde evlerine gönderildi.

Duran eğitim nedeniyle evlerine gönderilenler içinde elbette ücretli öğretmenler ile usta öğreticiler de var.

“Ancak, kadrolu öğretmenle aynı işi görmelerine rağmen, sadece statü değişikliği nedeniyle ücretleri tamamen ellerinden alınmış vaziyette!”

Geçimlerini bu meslek ile sağlayan binlerce kişi şimdi mağdur durumda.

Hem de kendi ellerinde olmayan bir sebepten dolayı…

Kadrolu öğretmen idari izinli sayılıp, ücretli izne ayrılırken;

Bu kişiler ise, maalesef bir mevzuat öne sürülerek ücretlerine resmen el konulmuş vaziyetteler.

Şimdi bu işin içerisinde ayrımcılık yok mu?

Kadrolu öğretmenini insan sayan ilgili kurumlar, diğer eğitimcileri farklı bir kategoride mi görüyor?

En basitinden soru şu;

“Diğer öğretmenler insanda, ücretli çalışan öğretmenler değil mi?”

Umarız bu hatadan bir an önce dönülür, eğitimciler arasındaki bu ayrım bir an önce sona erer…

En azından bu tedbir sürecindeki mağduriyet sona erdirilir…

*****************

CAHİLE VİRüSü ANLATMAK!

Cahil, sözlükte bilgisiz ve deneyimsiz kişilere deniliyor.

Bu tür kimselere, doğru olanı anlatmak, deveye hendek atlatmaktan daha zordur.

Uğraşırsınız, didinirsiniz ama bir türlü anlamazlar.

Daha kötüsü;

Kendi doğrularını vardır ki, asla başkasının doğrularına inanmazlar.

Bir de inatçı tarafları bulunur bunların.

Kendi doğrularını dayatmak için inatla mücadele ederler.

İşte o anda bu türlü insanların etrafından ayrılıverirsiniz…

“Ben neyin mücadeylesini veriyorum?” diye de bir güzel de kendinize kızarsınız…

+++

Ancak, öylesine günler yaşıyoruz ki artık;

Maalesef ki, “Cahile lafın doğruluğunu anlatmak zorunda kaldığımız günlere geldik”

“Virüs işi hikâye, bana da bulaşmaz, bende kimseye bulaştırmam” diyen insana;

“İnatla tramvaylara serbest pasosuyla binip tüm şehri dolaşanlara”

“Burnunun, ağzının mikrobunu sokağın ortasına atıp gidenlere”

“İşin ciddiyetini hala anlamayıp, ulu orta her yerde gereksizce kalabalık edenlere”

Koronavirüsten korunmanın yollarını anlatmaya çalışıyoruz.

Biliyoruz belki yine başarısız kalacağız ama;

Cehaletle savaştanda geri kalmayacağız.

Hele hele tüm dünyanın kasıp kavrulduğu şu zamanda galiba buna daha fazla mecburuz…