DSP'de bazı Meclis üyelerinin, diğer partilerle olan ilişkilerini devam ettirmeleri nedeniyle disipline sevk edilmeleri ile ilgili bir mail aldık.
DSP'de yer alıp, mahalli seçimler öncesinde aday belirleme yöntemine tepki gösterip istifa eden Uğur yalçın yollamış Maili...
Aynen şöyle diyor Uğur yalçın yolladığı mailde;
-" Ben yerel seçimler öncesinde DSP'den istifa eden grubun içinde bulunan gönülden Ecevit sevdalısı birisiyim. Öncelikle bu istifaların sebebini bir hatırlatmak isterim.Grubun başını çeken eski ilçe başkanı Rıdvan Atan ve eski meclis üyesi Mehmet İlhan'ın ve bizlerin bas bas bağırarak anlatmaya çalıştığımız şey,işte şuanda ihracı söz konusu olan kişilerin o listelerde nasıl bulunabildikleriydi,O zaman sayın Büyükerşen ve kendini DSP'li olarak görenler bu istifaları ve bu tepkiyi,sayın ATAN ve İLHAN'ın listelerde iyi yerler bulamadıkları için yaptıkları bir eylem olarak gördüler ve çıkarcılıkla suçladılar. Peki şuanda bu şahısları ihraç etmeye çalışanlar o zaman bu durumu görmemek için gözlerini mi kapatmışlardı? O zaman belli değil miydi bu isimlerin DSP'yle yakından uzaktan alakaları olmadığı. Şu anda ihracı gündeme getirmeleri ve bu ihraca karşı bu isimlerin verdikleri bu cevaplarla DSP yönetimi daha da komik duruma düşmüyor mu? DSP için canla başla koşan bizlerden daha mı iyi çalıştı bu isimler?Peki şimdi sormak istiyorum, Rıdvan ATAN'ı, Mehmet İLHAN'ı ve tek derdi Ecevit'i yaşatmak ve DSP'nin bir yerlere gelebilmesinden başka bir amaç gütmeyen bizleri, bu isimlere tercih etmekle nereye vardılar acaba? Hem partiye hem de bu partinin ismine ve kurucusuna yazık etmediler mi?"
Ne dersiniz?
Bu sorulara da birilerinin cevap vermesi gerekmiyor mu?