Önce Ulusal düzeyde yayın yapan bir televizyon kanalı, ardından da aynı gruba ait iki ulusal gazete Büyükerşen aleyhine yayın yaptı.
Yapılan yayında, Büyükerşen'e yönelik iddialar yer aldı.
Bu iddialardan biri de, Büyükerşen'in kızı ve Damadının belediye ihalelerini alan şirketlere ortak olduğu yönündeydi.
Büyükerşen'in kızının ismi olarak da, "Yasemin Tuna" ismi yer aldı söz konusu yayınlarda.
Gerçi Büyükerşen de "Böyle bir kızım yok. Benim iki tane kızım var. Bunlar bana üçüncü bir kızı da yakıştırdılar" cevabını verdi...
Gerçekten de...
Büyükerşen'in Yasemin Tuna isimli bir kızı yok.
Ama, aleyhine yapılan yayınlarda ısrarla Yasemin Tuna'nın Büyükerşen'in kızı olduğu ileri sürülüyor...
Demek istediğimiz...
Eğer bir iddiada bulunuluyorsa, bu iddia sağlam temellere oturtulmalı...
Bilgiler doğru, belgeler gerçek olmalı.
Hele seçim öncesi, buna mutlaka dikkat edilmeli...
Çünkü...
İddianın yanlış olduğu ortaya çıkıncaya kadar, seçim yapılıp bitmiş olacak.
İş işten geçecek anlayacağınız......
Belki de amaç budur.
Yani, birileri çıkıp "biz söyleyelim de, yanlış olduğu sonra ortaya çıksın. Önemli değil. Önemli olan seçimler nedeniyle birkaç kişiyi daha etkileyelim. Bize şimdi bu lazım" diye düşünmüş olabilir...
Ama şu bir gerçek ki...
Bu isimde bir kızı olmamasına rağmen, "Büyükerşen'in kızı Yasemin Tuna" diye başlayan yanlış bir haberin, devamında ki iddiaların doğruluğu...
İster istemez şüphe uyandırıyor...