1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Çalışanlar bu endişeyle yaşamamalı

Eskiden işçi ve memurun tek amacı; emekli olduğunda, emekli ikramiyesi ile başını sokacağı bir ev almaktı.
Pek çok işçi ve memur emekli olduklarında bu amacına ulaştı.
çünkü…
Eskiden emekli olan işçi ve memura verilen emekli ikramiyesi, yani tazminat tutarı, başını sokabileceği bir evi alabiliyordu.
Bugün, kendisine it evi olanların çoğuna bu sahip oldukları evler babası ya da dedesinden kalan, onların emekli olduklarında, emekli ikramiyeleri aldıkları evlerdir.
Emekli olunduğunda küçük de olsa bir ev alabilen emekli ikramiyeleri, yani tazminatlar giderek enflasyon karşısında eridi.
Süreç içinde, emekli ikramiyesiyle bırakın küçük bir ev almayı, evin bir odasını dahi almaz hale geldi memur ve işçiler.
Fakat yine de, işçi ve memurların yıllarca çalışma karşılığında alacakları emekli ikramiyesi ve tazminatları tek amaçları olmaya devam etti.
Ne de olsa, çalışma hayatı biterken toplu bir para ve güvenceydi verilecek olan ikramiye.
Hayaller bu para üzerine kuruluyordu.
Her ne kadar para pul olsa da, her ne kadar alınacak ikramiyenin alım gücü eskiden olduğu kadar olmasa da, emekli ikramiyesi ve tazminat hala çalışanların tek güvencesi…
Ancak…
Şu günlerde işçilerin tazminatları ile ilgili olarak yeni bir düzenleme yapılacağı konuşuluyor ve söyleniyor.
Ve bu durum, çalışanları fazlasıyla endişeye sürüklüyor…
çalışanların büyük çoğunluğu, çalışma hayatının sonunda tazminatlarının ellerinden alınacağı korkusunu yaşıyor…
O yüzden bu mesele biran önce bir neticeye bağlanmalı…
çalışanlar güvence korkusu ile çalışmamalı, aynı korku ile gelecek endişesi yaşamamalı.


.....


Bizimkiler yıllar
öncesi yaptı bunları…


önceki gece bir televizyon kanalında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e denk geldim.
Programda Büyükşehir Belediyesinin çalışmalarını anlatırken “Tohum takas Şenliği” yapmaya başladık” diye bir konu açtı.
290 çeşit tohum topladıklarını söyledi.
Böylelikle, yerli tohumla yerli üretimin önünü açtıklarını ifade etti.
Aslında söylediği Tohum Takas Şenliği’ni Tepebaşı Belediyesi Eskişehir’de 2016 yılından bu yana aralıksız gerçekleştiriyor.
Ardından…
Selçuk’ta Manda yetiştiriciliğini başlattıklarını, Bergama’da da yapacaklarını söyledi.
“24 manda ile başladık. ürediler. Şu anda 41 Manda’ya ulaştı” dedi.
Aslında söylediği Manda Yetiştiriciliği projesini Eskişehir Büyükşehir Belediyesi neredeyse 2 yıldır yapıyor.
İzlerken bir ara “Soyer taktiği Eskişehir’den mi alıyor?” diye düşünmedim değil hani…


.....


“Hadi seç bakalım” denildikten sonra…


Rusya’nın eski liderlerinden olan Brejnev bir gün makam aracıyla yolda giderken, kucağında kocaman bir karpuzu taşıyan adamı görür.
Şoföre hemen durmasını tembih eder.
Araba adamın yanında durunca, camı açıp “Elindeki bu karpuzu bana satar mısın?” diye sorar.
Adam “Tabii satarım. Hangisini istiyorsan seç istediğini al” der…
Brejnev “Nasıl seçeyim? Elinde zaten bir tane karpuz var ki” deyince, köylü; “Biz seni nasıl seçtiysek, sen de öyle seç” cevabını verir.
***

Biliyorsunuzdur mutlaka ama biz yine hatırlatalım.
Yıllar önce partinin Milletvekillerini ve  Belediye Başkanlarını partinin kayıtlı üyeleri ya da delegeleri belirlerdi.
Ortaya sandık konurdu anlayacağınız.
Hakim huzurunda yapılırdı seçim.
Seçim sonunda kazanan dimdik giderdi meclise.
Aday adayı olup kaybedenler, haksızlığa uğradığını falan düşünmezdi asla.
“Neticede üyenin ve delegenin teveccühü” der ve kabullenirdi sonucu.
***
özellikle 12 Eylül sonrasında ne olduysa oldu.
Parti genel başkanları bu yöntemi uygulamak yerine, Milletvekili ve Belediye Başkanlarını Ankara’da masa başında belirleme yöntemine döndü.
çünkü koltuklarını korumak için üye ve delegenin değil de kendi belirleyeceği, yine kendisine itaat edecek, sözünden çıkmayacak milletvekilleri ve belediye başkanları gerekiyordu.
***
Böylece…
üyenin, delegenin ve halkın istediği değil, genel başkanların istediği kişiler aday yapıldı.
Seçmenin önüne bir liste uzatıp, “bunları seçin” dediler.
Seçimi kazanıp milletvekili ve Belediye Başkanı olanlar ise, kendisine oy verenlerden çok kendisine koltuk veren genel başkanların emrine girdiler.
***
Şimdi siyasi partiler ve seçim kanununda değişiklik yapılacağı konuşuluyor.
Baştan şunu söyleyelim ki; içinde “Adaylar kesinlikle hakim huzurunda üye ya da delege ile yapılacak ön seçimle belirlenir. Başka bir yöntem uygulanamaz” maddesi olmadıkça, seçim kanununda yapılacak olan değişikliği çok da ciddiye almam.
Değişecek maddeler arasında “ön seçim” zorunluluğu olmayacaksa…
Brejnev misali, seçmenin önüne bir isim konulup “Seç bakalım” denilmeye devam edilecekse…
Yapılacağı söylenen yasa değişikliği hikayeden öteye gitmez sanki!


.....


Biraz da gülmek lazım


çobanın birisi, kurtlara karşı kahramanlık gösteren köpeğine bir koyun bağışlamış. Olacak ya, o günlerde köpek ölmüş, fakat çoban sözünden dönmemiş. Köpeğe adanan koyun ise habire doğurmuş da doğurmuş, olmuş ayrı bir sürü. çoban bunları ne yapacağını bilememiş. En sonunda mahallin hakimine gitmiş, bu köpeğin mirasının kime kalacağını sormuş.
O da allem etmiş, kallem etmiş, kitabları karıştırmış; sonra da mirasın kendisine kalacağını söylemiş. Büyük bir yükten kurtulan çoban derin bir nefes alıp ferahlamış, “hemen sabahleyin köpeğin koyunlarını sizin eve getireceğim” demiş.
Adam tam kapıdan çıkacağı zaman aklına bir şey takılmış, geriye dönerek sormuş:
“Hakim bey, Ben bu sürüyü size getireceğim getirmesine de, aklıma takıldı; sen bizim köpeğin nesi oluyorsun?”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi