
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Çay içip sohbet etseniz bile yetecek...
Millet olarak çok büyük bir hastalığımız var...
Nedendir bilinmez, herkes kendi işini iyi yapmaktan çok, başkasının işini daha iyi yapacağı düşüncesi taşıyor.
Bu gerçekten büyük bir hastalık...
Halbuki herkes kendi işine yoğunlaşsa ve "Kendi işimi iyi yapayım" diye düşünse...
Başkasının işine de karışmamış olacak.
Dolayısıyla...
Herkes kendi işini iyi yaptığı için de, ortada sorun kalmayacak.
Yazıya niçin böyle girme gereği duyduk?
Gerçekten, kendi işinden çok karşısındakinin işini daha iyi yapacağı inancı taşıyanlar, kent için çok önemli olan ahengi bozuyor.
İşte bu yüzden...
Gerek seçilmiş insanlar, gerekse temsil ettikleri kurumlar arasında ki ilişkiler bozuluyor.
Aynı kentte yaşayan, aynı kette kazanan, aynı kentin sokaklarında birbirlerini gördüklerinde selam veren insanlar, amaçları aynı olmasına rağmen, birbirlerine düşman oluyorlar.
Neticede, ortada olması gereken birliktelik bir türlü sağlanamıyor.
Bunun da zararı, tahmin edebileceğiniz gibi önce temsil ettikleri kurumlarına, ardından da Eskişehir'e oluyor.
ÇOK SIK BİRARAYA GELMELİLER
Halbuki, ister seçilmişler olsun, isterse atanmış insanların yapması gereken şey, önceliği ortaya koymak.
Aslında burada öncelik belli. Hemen herkesin asgari müşterekte birleşmesi gereken şey, Eskişehir.
O halde bu kentin seçilmişleri ve atanmışları çok sık bir araya gelmek zorunda.
Aralarında ki fikir ve her türlü ayrılığı, konu Eskişehir olduğunda ortadan kaldırmak zorunda.
Aslında bunu yapmaları çok zor bir şey değil.
Sadece yapmaları gereken, "Ben kendi işimi iyi yapayım" demeleri ve başkasının işini daha iyi yapma sevdasından vazgeçmeleri.
Bu bugüne kadar ne yazık ki tam anlamıyla olmadı.
Çeşitli nedenler yüzünden, her şeyi bir tarafa bırakıp, Eskişehir müşterekinde bileşilemedi.
Ancak, bu gün için buna her zamankinden daha çok ihtiyaç var.
Umarız bundan sonra şehre yön veren, kanaat önderi niteliği taşıyan bu şehrin seçilmiş ve atanmışları çok sık bir araya gelirler.
Böylece, ne kurumlar birbirlerine düşman olur, ne de kurumların yöneticileri. "
Bu yazıyı tam bir yıl önce kaleme almıştık.
K K K
O zamanlar, Eskişehir manzarasına baktığımızda düşüncemiz aynen böyleydi.
Ancak...
Çünkü tablo aynen böyleydi.
Kimse kimseyle bir araya gelmiyor, dahası hatır bile sormuyordu.
Şu son birkaç ay içinde gelişen birliktelik hareketleri bir hayli heveslendirdi bizi.
İlk kez Eskişehir için, düşünceleri farklı olan atanmış ve seçilmişlerin bir araya gelerek bir şeyler yapmalarına şahit oluyorduk çünkü.
Ziyadesiyle de keyifleniyorduk bu durumdan.
Belki çok şey istiyoruz ama, bu işin arkasının gelmemesi, yine bizleri düşünceye sevk etti.
Hani diyoruz ki;
Geçtiğimiz ramazan ayında başlayan yemekli toplantılar ve Chery yatırımı için birlikte yapılan seyahatler gibi, kenti yönetenler yine belirli aralıklarla bir araya gelseler...
Varsın oturup karar falan da almasınlar...
Sadece sohbet edip, hal hatır sorsalar bile yetecek.
Böylece...
Hiç olmazsa, aralarında ki diyalog eksikliği ortadan kalkacak...