1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Çevreciliğimi her ortamda tartışmaya hazırım

Geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, AKP'li meclis üyesi Nazmi Oruç ile ilgili olarak "O çevreci değildir" demiş, bununla bağlantılı olarak da bir "Hamsi" fıkrası anlatmıştı.
Bu anlatıma da köşemizde yer vermiştik.
Prof Dr Nazmi Oruç, Büyükerşen'in söyledikleri ile ilgili bir açıklama göndermiş.
Şöyle diyor Nazmi Oruç açıklamasında;
"sayın Büyükşehir Belediye Başkanının hamsi hikayesi anlatıp benimle ilişki kurarak "Nazmi Oruç çevreci" değil başlıklı yazınızı hayretle okudum. Ben Mart 1974 'te Ziraat Toprak ve Su Kimyası dalında Profesör oldum. Yıllardır idarecilik yapmış olan başkanın Üniversitelerimizde Çevre Mühendisliği bölümlerinin 1980 li yıllardan itibaren kurulmaya başlanmış olduğunu ve değişik disiplinlerdeki akademisyenlerin bu bölümün kuruluşunda görev almış olduklarını hatırlamış olması gerekirdi.
Ben Şubat 1982 de Eskişehir Devlet Müh.-Mim Akademisi İnşaat Fakültesinde dekan olarak görev aldım. Sayın Prof. Y.Büyükerşen'in Rektörlük döneminde İnşaat ve Kimya Müh. Bölümü öğrencilerine Çevre Dersleri verdim. Çevre sorunlarına ilişkin olarak çalışmalar yaptım. Anadolu Üniversitesi Müh.-Mim Fakültesi Dekanlığı ve Rektörlüğün izinleriyle yaptığım bu çalışmaları, yine bu makamların izinleriyle yurtiçi ve dışı bilimsel toplantılarda Anadolu Üniversitesi adına sundum. Dekanlık ve rektörlüğün onayı ile Üniversitelerarası Kurul tarafından birçok defa Çevre Mühendisliği Çevre Kimyası Dalında Doçentlik Jürilerinde 1984-1999 yılları arasında Komisyon Üyesi olarak görevlendirildim. Anadolu Üniversitesinde Çevre Müh. Dersleri verdiğim yıllarda, 1996-1999 yılları arasında Büyükşehir Belediyesi Çevre Birimini kurma görevim sırasında ve geçen dönem meclis üyesiyken kentin katı atık sorunuyla yakından ilgilendim. Kentimizde ortaya çıkan katı atıkların içindeki ısıl değeri çok yüksek kağıt-karton ve plastik maddelerin büyük ölçüde geri kazanılması, su içeriğinin ve ilk yatırım(50.000 Milyon Tl. dolayında) ve işletme maliyetlerinin yüksek olması gibi ana nedenlerle Yakma Yönteminin Eskişehir koşullarında akılcı olmayacağı ve Düzenli Depolama Yöntemi görüşümü her toplantıda savundum.
Sayın başkan, gıyabımda beni küçük düşürmek için uydurduğu hamsi hikayesi yerine, akademisyen kökenli bir başkan olarak bu görüşlerimi konunun uzmanları saydığı bir ortamda birlikte tartışabilirdi. Ben her zaman için bu konuda bilimsel tartışmaya hazırım.
ÖZETLE:
1- Sayın Başkanın benim toprakçı-çevreci kimliğimi tartışma konusu yapması kente bir şey kazandırmaz,
2- Bakanlık AB hibe fonları listesinde Eskişehir liste başı olduğu halde yakma yöntemi ısrarı nedeniyle bu hibe kaçırılmıştır.
3- Düzenli Depolama alanının en kısa sürede bitirilmesi için firmanın hak edişleri ödenmeli,
4- Vahşi Çöplüğün ıslah projesi yapılarak ihaleye çıkılmalı,
5- 18 aydır kurulamayan tıbbi atık sterilizasyon tesisi işletmeye alınmalı ve steril edilmiş atıklar düzenli depolama sahasına gönderilmelidir.
6-Katı Atık Yönetimi entegre bir hizmet olduğundan sayın başkan, iki ilçe belediyesi ve Anadolu Üniversitesi. Çevre Mühendisliği Bölümü. ile çok yakın işbirliği yapmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi