Cumhuriyet Halk Partisi'nde her şey sil baştan derken ortalık yine karıştı.
Daha önce yapılan kongre öncesindeki delege seçimlerinde yaşananlar tek kalemde silinmişti.
Genel Merkez tarafından seçimlerin tekrarı kararının ardından, üye listelerinin de yenilenmesi tartışmaları bitirecek daha doğrusu azaltacak diyorduk.
Öyle de bir hava ortaya çıkmasına rağmen, daha sonra yaşananlar bir önceki seçimi de aratmaya başladı.
Muhalif grup ile yönetim arasında gidip gelen seçim kazanma oyunları işi düğümlemeye yetti.
Ve son olarak;
14 kişinin 'tedbirli olarak' disiplin kuruluna sevk edilmesi bardağın son damlasını taşırdı.
Yönetim içerisinden gelen bu hareket, aslında parti içerisinde her kesimin tepkisini topladı.
Belkide yönetim taraftarı olan delegeler bile, böyle bir tavrın ardından düşüncelerini gözden geçirme içerisine girebilirler!
Çünkü Kazım Kurt ve Erdal Caferoğlu gibi isimlerin bu 14 kişi arasında yer alması, tüm partililere göre;
'Belden aşağı bir vuruş' olarak algılandı.
İşte bu nedenle 14 partilinin disipline verilmesinden medet umanlar, bu işin ters tepeceğini de göze almış olmalıdırlar.
Bunun yanı sıra bu tür bir davranış içerisinde bulunmak, muhalif gurubun tüm manevra ve söylemlerini de Eskişehir kamuoyunda meşrulaştırma hareketinden başka bir şey olamaz...
Tüm bunları topladığınızda ise merkez ilçe yönetimine karşı yapılan tüm eleştiriler haklı yöne çekilecektir.
Hatta ve hatta il yönetimini de iki arada bir derede bırakma durumuna sokacaktır.
Sonuç olarak;
CHP'de iç işler hiçte iyi gitmiyor.
Hatta tansiyon her geçen gün yükseliyor, sinirler geriliyor.
Diliyoruz ki, bu gerilen sinirler Şubat ayının başında seçimlere yansımaz.
Çünkü; Samsun kongresinde dün yaşananları hep birlikte izledik.
Eskişehir'de de benzeri durumlar olursa, gerçekten CHP adına büyük kayıplar yaşanır demektir...