2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

CHP'Yİ RAHAT BIRAKIN ARTIK!



Abdülkadir Adar’ın dün yaptığı açıklamada, partinin nasıl zor bir yokuşa sürüldüğü yönündeki tespitlerine değinmeyeceğim.
Kongre takvimi kapıya dayanmışken;
Partiyi olağan ve olağanüstü olarak iki kez genel kurula zorlamanın ne anlam taşıdığını sormayacağım;
ülke yönetiminin kabuk değiştirmeye gittiği süreçte, CHP’nin eski alışkanlıklarından neden hala kurtulamadığını sorgulamayacağım;
Koskoca partinin hala kapalı kapılar arkasında dizayn edilmeye çalışıldığını söylemeyeceğim;
Delege avına çıkanların, ne kadar da küçük işler peşinde koştuklarını anlatmayacağım;
Sadece ve sadece “Artık CHP’yi rahat bırakın” diyeceğim…
+++
31 Mart’tan zaferle çıkan, kırsalda bile rakibi ile başa baş gelen bir CHP var artık.
Eskişehir’de son 10 yıla damga vuran bir CHP’den söz ediyoruz.
Yaptıkları icraatlarla, bırakın ülkeyi dünyanın dört bir yanında örnek alınan belediye başkanları var.
“Şehir nasıl yönetilir?” diyerek Eskişehir’in kapısını çalan ve dersler alan onlarca kent var.
Şehirdeki çağdaş yapıyı, modern dokuyu, huzurlu toplumu yerinde görmek isteyen milyonlar var.
Artık kendi kabuğunu çoktan kırmış;
Kendisini aşmış, rakiplerini çoktan geride bırakmış;
üzerine yepyeni hedefleri olan, geleceğe daha emin adımlarla yürüyen bir Eskişehir ortaya çıkmış.
+++
Tüm bunlar bir kenarda dururken;
Bunları başaran belediye başkanlarının partisi ne yapıyor pekiyi?
“Senin adamın, benim adamım partiyi yönetecek” diye soğuk savaş veriyor.
Her akşam şehrin bir köşesi lobicilik faaliyetleri yapan CHP’lilerle doluyor.
“Mahalleleri nasıl kazanırız, rakip listeleri nasıl delerizin” derdine düşmüş herkes.
“Bize yakın kaç kişiyi yönetime sokabiliriz?” hesapları sabahlara kadar sürüyor.
+++
Hadi diyelim ki;
Tüm bunlar parti içi yarış adına yapılıyor.
Şehrin çıtası yıldızlara varmışken;
Parti, 50 yıl öncesinin siyasetini “demokrasi var kardeşim!” diyerek yapıyor.
Tüm bunları birer bahane olarak kabul edelim ve parti içi demokrasi mücadelesini izleyelim de;
Artık hep bildiğimiz, ettiğimiz isimler üzerinden de izlemeyelim artık!
+++
Mesleğe başlamadan önce üç-beş isim ile yapılıyordu bu “CHP’deki parti içi demokrasi.”
Aradan yıllar geçmiş, hala aynı isimler üzerinden yapılıyor.
Allah aşkına, artık dünyaya model olmuş bir şehri yöneten başkanların partisine liderlik edecek sadece üç-beş kişi mi var bu şehirde?
Sadece bu üç-beş kişinin üzerinden mi yönetiliyor koskoca bir parti?
Ya da CHP Eskişehir’de kendi kendini, kendi dinamikleri ve demokrasisi ile yönetmeyi başaracak kadar donanımlı bir parti değil mi?
CHP, Eskişehir’de idare olunması için, tüm bu delegeleri yazan, listeleri yapan, yönetimleri oluşturan isimlere mi muhtaç?
+++
Son 20 yıla hatta 25 yıla bakarsak galiba durum bundan farksız değil.
Evet, yine kapıya bir kongre dayandı.
Hatta iki kongre belki de…
Ancak yine dön dolaş, masalarda partinin 50 yılını yönetmiş isimler var.
Bu yüzden, yazımın başlığına getireceğim konuyu…
“Partideki yarış CHP’ye yakışır olmaktan çıktı, giderek çirkinleşiyor” demeyeceğim;
“Allah aşkına rahat bırakın şu partiyi” diyeceğim sadece.
Açın yeni partililerin önünü…
Şehrin bugünkü çağ atlamış yüzüne yakışır, eğitimi ile siyasi zekâsı ile hizmet etme hevesi ile katkı vermek isteyen onlarca CHP gönüllüsüne yol verin.
Ancak onları elbette gören yok!
öyle görünüyor ki, pek görülecek gibi de değiller.
Partiyi ele geçirmiş yapı, yine kendi içinde mücadele edip bir yönetim belirleyecek.
O nedenle şehir alıp başını giderken, CHP hala yerinde saymaya devam edecek!
Vaziyette bu, görünen de bu…





























Önceki ve Sonraki Yazılar
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi