Adana Demirspor maçında ortaya konulan futbolu hatırlamak bile istemiyoruz.
Sistemden uzak, dağınık ve ne yaptığını bilmeyen bir oyuncu grubu vardı sahada.
Kaptanından, savunma bloğuna kadar uzanan tüm mevkiler adeta dökülüyordu.
Geçen yıl sergilenen performansın onda birini göremedik Adana’da.
Alınan skordan çok ortaya konulan futbol ve mücadeleden uzak hava üzdü hepimizi.
“Bu lig böyle gitmez” düşünceleriyle döndük Eskişehir’e…
++++
Ligin ilk maçları sıkıntılarla başladı.
Geçen yılki kadrodan boşalan mevkilere yeni oyuncuların adapte süreci ile geçen bir süreç yaşadık.
Puan kayıplarını sineye çektik.
“Zamanla olacak” dedik.
Haftalar ilerledikçe, aşama gösteren oyuncular olduğunu gözlemledik.
Takım oyununu da her geçen gün daha da sahaya yansıtıldığını izledik.
Fakat şu Adana Demir maçı yok mu?
Takım adına tüm izlenimlerimizi bir anda alt üst etti.
++++
Ancak!
Bu değildir ki, hep böyle gidecek!
Bu nedenle, Adana Demir maçına bir yol kazası olarak bakmak istiyoruz.
Ve o maçı bir an önce unutmak niyetindeyiz.
Bunu sağlayacak olanlar da artık oyunculardır.
İstediklerinde neler yapabildiklerini bildiğimiz için yazıyoruz bunları.
Bu saatten sonra ne yönetimin, ne taraftarın ne de hocanın yapacağı tek bir şey yok!
Her şey ama her şey oyuncu grubunun istemesine bağlı!
Onlar isteyecek ve sahaya her şeylerini koyacak.
Hele hele üç puanında silindiği bir ortamda, maç boyunca akıllarından “kaybedilecek tek puana tahammülün kalmadığını” çıkarmayacaklar.
Velhasılı, bahane üretmeden, “oynayamadık, edemedik” demeden, bugünkü maçı alacaklar.
Bu yüzden…
Bugünkü maç yazımız kimseye bir mesaj içermiyor.
Taraftara “maça gelin” çağrısı yok.
Hoca’ya “iyi takım yap” isteği yollamıyoruz.
Söyleyeceklerimiz sadece futbolcu gurubunadır.
“çıkın, karakterinizi ortaya koyun ve bu şehri, bu camiayı çıkılmaz bir yolun içerisine sokmayın!”
çünkü;
O yola girersek, üstümüze binen yükün altında hep birlikte kalırız…
Geriye ne paranızı ödeyecek bir yönetim kalır belki…
Ne de, yıllardır arkanızda duran ve bizlere sahip çıkan bir taraftar.
