
Gürcan Banger
Covid-19 ve Dijitalleşme 2
Salgın döneminde yaşananların ve buna ilişkin algıların iş-işletme ekosisteminde bazı değişim ve dönüşümlere neden olacağına ilişkin ipuçları görünmeye başladı. Bu bağlamda büyük veri ve analitikler, bulut bilişim, ortak ve/veya uzaktan çalışma araçlarının öne çıkacağı anlaşılıyor.
Yeni bilişim, iletişim ve imalat teknolojileri sektöre bağlı olarak ciddi sayılabilecek oranlarda insanın makine ile ikamesini ima ediyor. Salgın süreci, çalışan sayısı açısından emek yoğun sektörlerde yer alan iş ve işletmeler için adeta dijital dönüşümü kaçınılmaz hale getiriyor. Bu durumun özel işletmeler kadar kamu hizmetleri, sağlık ve eğitim sistemleri alanlarında da –açık veya kapalı biçimde– yoğun bir dijitalleşmeyi öngördüğü söylenebilir. Virüs salgınlarının süreklilik kazanabileceğine ilişkin iddialar hatırlanırsa, yoğun insan varlığının yerini insan-makine arayüzlerinin alması normal kabul edilebilir.
İnsan kaynağı ve istihdam konusunda şöyle varsayımlar yapmak fazlaca iddialı sayılmaz. Belli iş alanlarında insanın makine ile ikamesi istihdam oranını düşürücü etki yapar. İşsizliğin artışı ile birlikte ortalama ücretlerde düşüş oluşur. İşletmeler istihdam edecekleri kişiler için birden fazla işi yapabilmek üzere ek beceriler isteyebilirler. Bu bağlamda çalışma adayı kişilerin kariyer özelliklerinin çeşitlenmesi gerekebilir.
İşletmelerdeki yeni türden yapılanmaya geri dönelim. Firmalar virüs salgını benzeri durumlara karşı hazırlanırken, daha fazla çevrimiçi ve sanal uygulamaya ihtiyaç duyacaklar. Bunun anlamı, buluttan verilen hizmetlerin çeşitlenip artacağı anlamına gelir. Bulut bilişim platformlarının sunduğu güvenilirlik ve ölçeklenebilirlik, işletmelerin beklenmeyen ve/veya planlanmamış talep belirsizlikleri gibi durumlarla daha kolay başa çıkmalarına imkân sağlayacaktır. Bulut uygulamalarının kurumsal düzeyde bilgisayar sistemi yatırımı yapmaya oranla daha az maliyetli olduğu düşünülürse, özellikle KOBİ’ler için uygun bir seçenek olduğu görülür.
Eğitim alanında uzaktan çalışma örneklerini hızlıca görmeye başladık. Zoom, Teams, Click Meeting, Skype gibi uygulamalar uzaktan eğitim ve kişisel gelişim olarak kullanılıyor. Diğer yandan işletmelerin evden çalışma tercihleri de bu tür sanal uygulamaların yaygınlaşmasını ve kalıcılaşmasını sağlayacak. Evden çalışmanın giderek daha yaygın hale geleceği öngörülürse, bu durum işletmelerdeki masaüstü bilgisayarların taşınabilir cihazlarla değiştirilmesi anlamına gelir. Dolayısıyla taşınabilir bilgisayarlara olan talebin artması beklenir.
Evden ve/veya esnek çalışma anlayışının bir diğer sonucu, işyerinde fiziksel mekân ihtiyacının azalması yönünde olur. Gene bu bağlamda olmak üzere özellikle ofis tipi yapılanmaların (yönetim, çalışma vb. gibi) fonksiyonel ve mekânsal nitelikler açısından değişimi beklenebilir.
Sanayinin durumuna bakıldığında, Covid-19 sürecinden en olumsuz etkilenenlerin imalat sektörleri olduğu görülür. Aynı durumu tarımda ve hizmetler sektörlerinde de izliyoruz. İşgücünün bulunmaması, dünyanın hemen her noktasında büyük, orta veya küçük işletmelerin kapanmasına ya da üretim hacmi olarak küçülmesine neden oldu. Diğer yandan dış kaynak kullanımı yapan büyük şirketler ile bunlara tedarikçi olarak çalışan işletmeler de olumsuz yönden etkilendiler. Robotik, makine-makine etkileşimi, Nesnelerin İnterneti ve otonom montaj hatları insan müdahalesini en aza indirerek bu türden krizlerle başa çıkmak açısından yardımcı olabilir. Bu, Endüstri 4.0 olarak tanımlanan dönüşümün tam da kendisidir. özetle, Covid-19’un Endüstri 4.0 dönüşümünü önce fikren, sonra uygulamalı olarak hızlandırması beklenen yönelimdir.
Bu yazı çerçevesinde anlatılan değişim ve dönüşüm faaliyetleri; bir yandan yerel ağ iyileştirmelerini gerektirirken, çok daha önemli bir ihtiyaç, İnternet’in hızı ve kalitesi konusunda olacak. Altyapının iyileştirilmesi, mobil İnternet ve geniş bant kullanımının artması için küresel düzeyde çalışma ve yatırım yapılması gerekecek. 5G uygulama sürecinin hızlanması beklenebilir.
Covid-19, dünyanın gündemine bir felaket ve olumsuzluk kümesi olarak geldi. Ama her zaman olduğu gibi yeni bir dünyanın oluşumunun da ateşleyicisi olacak. İyisini, kötüsünü zaman içinde göreceğiz.