Bu güne gelinceye kadar, Eskişehir'in sahipsizliği biraz da kaderciliğinden...
Kentin aleyhine alınmış her türlü karar karşısında ses çıkartmamış Eskişehir.
Haksızlık yapılmış, her defasında kabullenilmiş.
Ufak tefek bağırtılar ve isyanlar ise, dikkate bile alınmamış.
İşte bu yüzden Eskişehir, hakkını alamadığı ve hakkını arayamadığı için çok şeyler kaybetmiş.
Eskişehir'in en büyük eksikliklerinden birisi olan lobileşmeyi de bir türlü becerememiş olması, sırtına vurulup ekmeği elinden alınan çocuğa çevirmiş bu şehri.

TEŞVİK YASA TASARISI ÇIKTI, ORTALIK AYAKLANDI
Geçtiğimiz günler içinde, yeni teşvik yasa tasarısı açıklandı.
Açıklanmasıyla da, Eskişehir'de büyük bir hüsran yarattı.
Zira, birinci bölgede ilan edilen Eskişehir için sadece Madencilik ve makine alanında teşvik görünüyor, diğer sektörlerin tümü es geçiliyordu.
Ne olduysa oldu, ortalık ayaklandı.
Eskişehir'in bunu hak etmediği, şehre dinamik katacak sektörlerin teşvik kapsamına alınmadığı, bunun haksızlık olduğu ifade edilmeye başlanıldı.
Bununla da kalınmadı...
Ankara'ya çıkartmalar yapılmaya başlandı.
Bakanlarla görüşüldü, ilgili bürokratlara durum anlatıldı.
Bunun neticesinde, Eskişehir için teşviklerin kapsamı genişletildi.
Eskişehir için önemli üç sektör, yapılan değişiklikle teşvik kapsamına alındı.

DEMEK Kİ İSTENİNCE OLUYORMUŞ
Bu da gösterdi ki, istenince her şey tersine çevrilebiliyormuş.
Düşünün bir kere...
Eskişehir'de, o eskiden beri gelen uysallık geleneği bunda da devam etmiş olsaydı, yasa tasarısı ilk çıktığı şekliyle kabullenilip, çıkan cılız protestolar da dikkate alınmasaydı, bu önemli üç sektör teşvik göremeyecekti.
İşte bu nedenle, Eskişehir'in eskiden kalma olan kaderciliği bir yana bırakması, kendi kaderini kendi tayin etmesi gerekiyor.
Haksızlık karşısında sonuna kadar direnmesi, çalmadık kapı bırakmaması icap ediyor.
Bu yapıldığı takdirde, Eskişehir bundan sonra haksızlığa uğramaz...
Uğrasa da, bunu tersine çevirme şansı hep olur...