
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Demokrasiyi içine sindirebilmek..
Demokrasinin pek çok tanımı vardır ama, en önemlisi ve güzeli, Demokrasinin bir tahammül rejimi olmasıdır.
Demokrasinin işlediği rejimlerde, demokratik bir biçimde işbaşına gelen insanlara saygı duymayı gerektirir bu rejim.
Bu gün, sevseniz de sevmeseniz de ülkenin başında yüzde 47 oy ile gelmiş bir iktidar var.
Eğer içinizde demokrasiyi sindirebilmiş iseniz, bu iktidara saygı duymak mecburiyetindesiniz.
Yaptığı uygulamalar eğer kanunsuz ise, yargı yollarına başvurabilirsiniz.
Yanlış ise, görüşünüzü dile getirirsiniz.
Ama reddetme lüksünüz yoktur.
Şu unutulmamalı ki, çoğunluk yetkiyi vermiştir bir kere.
-"Ne yaparsa yapsın, iyi şeyler yapacağını düşünüyorum" demiş insanların büyük bir bölümü oyunu verirken.
Size düşen, seçim günü geldiğinde yapılanların ne kadar doğru, ne kadar yanlış olduğunun mukayesesini yapmak, buna göre de oy kullanmak olmalıdır.
Yani...
Eğer yapılanları onaylıyorsanız, aynı tercihte devam edersiniz, yanlış buluyorsanız da tercihinizi değiştirirsiniz. O kadar...
Şimdi gelelim Eskişehir'e...
Koskoca iktidar partisinin karşısında, seçimlere yüzde 1-2'yi aşamayan bir partiden aday olmuş, bunun karşılığında da yüzde 52 , yani 200 bine yakın oy alarak, üçüncü kez Büyükşehir belediye Başkanı seçilmiş bir insan var.
İnsanların öncelikle demokrasiyi, sonra da böylesine bir gerçeğin olduğunu içlerine sindirmesi lazım.
Neymiş? Faytonlar yolları pisletiyormuş...
İyi de, adam buna rağmen 200 bin oy aldı ama...
Gondollara ne gerek varmış, Kayık neyimize yetmiyormuş...
İyi de...
Buna rağmen de 200 Bin oy aldı aynı adam...
Parklara ne gerek varmış, porsuk köprüleri bizim kültüre özgü değilmiş, korsan gemisi neye hizmet edermiş VS...
Tüm bunlara rağmen, belki farkında değilsiniz ama üçüncü kez seçilip, rekor kırdı...Buna ne diyeceksiniz?
Kısacası...
"Taklit" de denilse, "Buna ne gerek vardı" da denilse biri çıkıp Eskişehir'de bir şeyler yapıyor, Eskişehir'de yaşayan 200 bin kişi de bu yapılanlara bakıp, kendisini tercih ediyor.
Demek ki bu işte bir yanlışlık var.
Demek ki...
Ya sizin bakış açınız yanlış, ya da 200 bin kişi, işi hiç mi hiç bilmiyor.
Haa. Şu da bir gerçek ki...
Böyle bir bakış açısı, 200 bin oy alan insana olan sempatiyi de, bir hayli arttırıyor.
Tüm olumsuzluklara rağmen mevcut Büyükşehir belediye Başkanının bir önceki seçime göre oyunu önemli ölçüde arttırması, neyin göstergesi sizce?