
Vedat Alp
‘’Depreme hazır olmak’’ konusunda laf çok ciddi bir hazırlık yok
6 Şubat 2023 Pazartesi… Kara kışın kapkara tarihi…
Türkiye, yine bir felaket haberi ile uyandı güne…
Güneydoğu’yu sarsan bir deprem var.
Şiddeti 7.4…
Kapsadığı alan da oldukça büyük… 10 ili etkiledi.
Yarattığı kayıp korkunç…
Yaşamını kaybedenlerin sayısı bini aştı.
Yaralı sayısı binlerle ifade ediliyor.
Yıkılan bina sayısı da 3 bini aşmış durumda…
Bu veriler ilk tespitlere dayanıyor.
Kaybın boyutunun daha da büyümesinden endişe ediliyor.
Umarız ki, korkulan başa gelmez…
Kara kışta gelen felaketin yarattığı kayıplar karşısında üzülmemek olanaksız…
Öfkelenmemek de elde değil…
Meydana gelen deprem ‘’sürpriz’’ değil…
İşin uzmanları aylardır, bu depremle ilgili uyarılarda bulunuyorlar.
‘’Aman dikkat, her an olabilir’’ diyerek ‘’kapıya dayanan’’ tehlikeye dikkat çekmeye çalıştılar.
Ne yazık ki, hepsi boşuna…
Depremin ne zaman olacağı tam olarak bilinmese de olacağı biliniyordu.
Beklenen deprem sabaha karşı meydana geldi.
Uyarılara rağmen gerekli hazırlık yapılmadığı için de yine büyük bir felakete neden oldu.
Bu vurdumduymazlık da insanı öfkelendiriyor.
*****
Depremi önlemek olanaksız…
Aynı şekilde ne zaman meydana geleceği de önceden tam olarak tespit edilemez…
Deprem kaçınılmaz olsa da felaket yaratıcısı olması kaçınılmaz değil…
Deprem önlenemese de felaket yaratması önlenebilir.
Önlemenin yolu da belli…
Kısaca ‘’depreme hazır olmak’’ denilebilir.
Nasıl hazır olunacağı konusunda dünyada çok sayıda örnek var.
Türkiye, deprem riski oldukça yüksek bir ülke…
‘’Depreme hazırlık’’ anlamında laf çok…
Ne yazık ki, yapılan bir şey yok.
1999 yılında yaşanan büyük felaketten sonra ‘’hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’’ sözü ağızlardan eksik edilmedi.
Aradan 24 yıl geçti…
Değişen bir şey yok.
Söylenilenin aksine her şey eskisi gibi…
Deprem yine büyük bir felaket yarattı.
Eskişehir’de de tablo çok farklı değil…
Eskişehir, deprem kuşağı üzerinde bulunan bir yerleşim birimi…
Deprem riski oldukça yüksek…
İşin uzmanları sürekli uyarılarda bulunuyorlar.
Ne yazık ki, boşuna…
‘’Depreme hazırlık’’ anlamında yapılan bir şey yok.
Eskişehir’deki yapı stoğunun ‘’sağlıklı’’ olmadığı biliniyor.
Ancak bu konuda ciddi bir tespit yapılıp yapılmadığı meçhul…
Yapıldıysa bile veriler kamuoyu ile paylaşılmış değil…
Daha da önemlisi yapı stoğunu ‘’sağlıklı’’ hale getirmek için ciddi bir çalışma yok.
‘’Kentsel dönüşüm alanı’’ ilan edilen bölgeler var. Dahası ‘’afet riskli alan’’ ilan edilen bölgeler de bulunuyor.
İlan edilişlerinin üzerinden yıllar geçti.
Onca yılda ne yapıldı?
Sorunun yanıtı hiçbir şey.
Tek bir çivi bile çakılmış değil… Aynı şekilde mülk sahipleri tarafından çivi çakılmasına da izin verilmiyor.
‘’Dönüşmeli’’ hatta ‘’riskli’’ denilen alanlardaki yapılar öylece duruyor.
İşin kötüsü hiçbir şey yaptırılmadığı için dayanıklılıkları daha da zayıfladı.
Olası bir deprem de ne olur?
Sorunun yanıtı belli de söylemeye insanın dili varmıyor.
Eskişehir’deki tüm kurum ve kuruluşlar, felaket bölgesine yardım için seferber olmuş durumdalar.
Bu son derece doğal…
Şimdi ‘’yaraları sarma’’ zamanı… Tüm Türkiye’de seferberlik hali var.
Bunlar yapılırken bu kez olsun yaşanan felaketten ders alınmalı…
Eskişehir’i ‘’depreme hazır’’ hale getirmek için seferberlik başlatılmalı…
Yıllar boşa geçip gitti.
Artık boşa geçirilecek tek gün bile yok.