Vedat Alp
Karşıya bakarken arkalarını da kollama gereğini duyuyorlar
AK Parti ve CHP arasında siyasi mücadele var.
AK Parti temsilcileri CHP’li belediyeleri, CHP temsilcileri de merkezi iktidarı eleştiriyor.
Bazen eleştirilerin dozu da artıyor.
Eleştiri ötesine geçip ‘’suçlama’’ da olabiliyor.
İki siyasi parti arasındaki mücadelede yadırganacak bir yan yok.
Son derece doğal…
İşin ilginci partilerde yalnızca ‘’rakiple mücadele’’ yok.
Kendi içlerinde de mücadele var.
AK Parti’de Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Başkanları ‘’zoraki’’ olarak istifa etti.
İstifa edişlerinin üzerinden 20 günü aşkın süre geçti.
Buna karşın yeni ilçe başkanları belirlenebilmiş değil…
İki ilçe için 5’erden 10 aday Ankara’ya çağrıldı.
Genel merkezde mülakattan geçtiler.
Mülakatın üzerinden de neredeyse 1 hafta geçti.
Hala atama yok.
Kulislere bakılırsa Tepebaşı İlçe Başkanlığı için ‘’uzlaşma’’ sağlanmış durumda…,
Büyük bir olasılıkla Serhat Tunç ilçe başkanı olacak.
Elbette ki, kesin değil…
Her an her şey olabilir.
Odunpazarı İlçe Başkanlığı konusunda öne çıkan bir isim var.
O da Veli Görkem Pala…
Ancak öne çıksa da ismi üzerinde ‘’uzlaşma’’ sağlanmış değil…
İl Başkanı Gürhan Albayrak’ın itirazları var.
Yeni isimler ortaya çıkabilir.
Kısacası ‘’ilçe başkanlıkları krizi’’ çözülemedi.
Sorun o kadarla sınırlı değil…
İl Başkanı Gürhan Albayrak’a karşı da ‘’bayrak açılmış’’ durumda…
Ankara düzeyinde yoğun kulis çalışması yürütülüyor.
Uzun sözün kısası AK Parti bünyesi sıkıntılı.
TEK ADAYLI KONGRE ‘’BİRLİK GÖSTERGESİ’’ DEĞİL
AK Parti bünyesi sıkıntılı da CHP bünyesi çok mu farklı?
Ne gezer…
Eskişehir’deki kongreler tek adaylı olarak yapıldı.
Ancak kongrelerin tek adaylı olarak yapılması ‘’parti içi birliğin sağlandığı’’ anlamına gelmiyor.
‘’Birlik be beraberlik’’ diye bir şey söz konusu değil…
Odunpazarı İlçe Örgütü tarafından düzenlenen gece bile bu konuda önemli bir gösterge…
Adına ‘’Dayanışma Gecesi’’ deniliyor.
Öyle denilse de gecenin adına uygun bir yanı yok.
‘’Odunpazarı kongresini kazanmanın kutlaması’’ gibi bir şey.
Davetlilere ve gecede yaşananlara bakılınca bu çok net olarak görülüyor.
Odunpazarı kongresinin mimarları çiftetelli oynayarak ‘’kongre zaferini’’ kutladılar.
Gerek genel kamuoyunda gerekse parti bünyesinde gördüğü karşılık olumsuz…
Atatürk’ü Anma Haftası’nda oluşan görüntü hiç de şık olmadı.
Aslında söylenecek daha çok şey var ama neyse…
Kongrelerin tek adaylı yapılmasının nedeni de malum…
‘’Belediye başkanı tahakkümü’’ dense olur.
Kongre süreçlerinde ‘’birlik arayışı’’ falan da olmadı zaten…
‘’Dayatma’’ ve ‘’baskı’’ ile parti bünyesinde karşılığı olmayan oluşumlar yaratıldı.
Birileri ‘’dayatma’’ ve ‘’baskı’’ ile istediklerini yaptı.
Ancak onların yaptıkları parti bünyesinde kabul görmüş değil…
Bunu biliyorlar…
Onun içindir ki hala ayrıştırıcı bir dil kullanıyorlar.
Kendilerini eleştirenler olmadık yakıştırmalarda bulunuyorlar.
Sıkıntı büyük…
AK Parti gibi CHP bünyesinde de huzur yok.
Birbirlerine karşı mücadele ederken dikkatleri kendi bünyelerine odaklanıyor.
Başkanlar ve destekçileri rakiplerine bakarken arkalarını da kollama gereğini duyuyorlar.
Bu gidişin sonu ne olur?
Kestirmek olanaksız…
Her an her şey olabilir…