CHP Odunpazarı İlçe Örgütü tarafından gerçekleştirilen bir organizasyon var.

Düzeyenler tarafından adına ‘’Dayanışma Gecesi’’ deniliyor.

Katılımcılar ve yaşananlar dikkate alındığında ‘’adı ile uyumlu bir gece’’ olduğu söylenemez…

Görüntüleri, sosyal medya paylaşımları ile kamuoyuna yansıdı.

Yansıyan görüntüler için ‘’aferin, ne güzel eğlenmişler’’ diyen olmadı.

Tepki gösteren ise oldukça fazla…

Yalnızca AK Partililer ile sınırlı değiller.

Tepki gösteren CHP’liler de oldukça fazla…

Onların tepki gösterme nedeni AK Partililerden farklı…

Düzenlendiği döneme tepki gösterenler var.

‘’Atatürk’ü Anma Haftası’nda böyle çifte telli oynayıp göbek atmaları şık olmadı’’ diyorlar.

‘’Haksız’’ oldukları söylenemez…

Atatürk’ü Anma Haftası’nda neydi o görüntüler öyle…

Söylenecek çok şey var.

Ama neyse…

CHP’lilerin tepki göstermelerinin bir başka nedeni de ‘’CHP’li belediye başkanlarına ve CHP’nin tüzel kişiliğine yönelik operasyonlar.’’

‘’Şirintepe Mahallesi’ndeki partililer bir piknik düzenlemişlerdi. CHP’li belediye başkanlarına yönelik operasyonlar nedeniyle piknik düzenlemeleri eleştirilmiş, dahası partililere mesaj gönderilip ‘pikniğe katılmayın’ denilmişti. Şimdi belediye başkanlarının yanı sıra partiye karşı büyük bir operasyon düzenlenirken, çifte telli çaldırılıp göbek atılıyor. Pikniğe kızılırken buna ne denmeli?’’

‘’Haksızlar’’ mı?

Elbette ki hayır…

Haklılar, hem de yere göğe kadar haklılar.

Neyse…

Tepkiler sosyal medya paylaşımlarında açıkça ortaya konuluyor.

Gazeteci arkadaşımız Meltem Karakaş, İl Başkanı Talat Yalaz ve Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar’a ‘’ne diyorsunuz bu işe’’ sorusunu yöneltmiş…

Onlar da düşüncelerini söylemişler.

Hem de ne zaman?

İBB soruşturması ile ilgili binlerce sayfalık iddianamenin açıklandığı gün.

İddianame ile ilgili tek sözleri yok.

Talat Yalaz ‘’mücadele etmeyi de halay çekmeyi de biliriz’’ diyor.

“Beni üzen konu, orada bir dayanışma örneği gösterilmişken, orada birliktelik vuku bulmuşken ve orada mesajlar itibariyle son derece önemli bundan sonraki sürece ilişkin dayanışmamızın, mücadelemizin şekli ve içeriğine yönelik ciddi ve önemli mesajlar verilmişken, o gecenin salt bu konuyla gündeme gelmesi üzüntü verici.’’

Ve benzeri şeyler söylüyor.

Başka bir şey söylemesi de beklenemez…

Dost sohbetlerinde söylediği gibi ‘’işin ucu bira kaçtı, şık olmadı’’ diyecek değildi ya…

Neyse…

Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar’ın verdiği yanıt karşısında şaşırmamak elde değil…

“Delege seçimlerini kaybedenler çamur atıyor” diyor ve ekliyor.

“Bizimle beraber delege seçimlerinde yarışan ve yenilen, yenildikten sonra da bu çamur atma süreçlerini devam ettiren, hatta ağızlarından çıkanları duymayan arkadaşlarımızdır. Ben bu söylemleri onların kendilerine bırakıyorum. Otururlar tahlil ederler. Delege seçimleri çok büyük başarı ile gerçekleşmiştir. Partililerimiz bunun kararını vermişlerdir. Onun için kimin, nerede, nasıl, ne yapacağına örgüt ve örgütün başındakiler karar verir. Ağızlarından çıkanlara çok dikkat etmeleri gerekiyor. Çünkü Odunpazarı ilçe yöneticileri her alanda en güzelini yapmışlardır, bundan sonra da yapmaya devam edeceklerdir. Odunpazarı ilçe başkanlığının başarısı Odunpazarı ve Eskişehir sınırlarını aşmıştır. Bu arkadaşların da bunları görmelerini diliyorum. Kulaklarını tıkamasınlar, kendi dünyalarının da azıcık dışına çıksınlar.’’

Neymiş efendim…

‘’Odunpazarı ilçe başkanlığının başarısı Odunpazarı ve Eskişehir sınırlarını aşmış’’ imiş…

Bu söylediklerine kendisi inanıyor mu ki?

Hiç zannetmiyoruz…

İnansa o delege seçimlerinde ‘’Mavi Liste’’ arkasına saklanmaz ve ismini açıkça ortaya koyardı.

Kimin icazetiyle aday olduğunu da kimlerin kurduğu bugüne kadar benzeri görülmemiş bir tahakküm ile seçildiğini de herkes çok iyi biliyor.

Bu arada, sahi Odunpazarı İlçe Kongresi’nde seçim sonuçları neden açıklanmadı ki?

O ‘’başarısı Eskişehir sınırlarını aşan Rahmi Çınar’’ kaç delegenin oyunu aldı ki?

Bilinmiyor.

İl Başkanı bile bilmiyor.

Neyse…

‘’Dayanışma Gecesi’’ adını verdiği bir organizasyondan sonra söylediği sözlerin kabul edilir bir yanı yok.

İlçe başkanı değil de ‘’hizip başı’’ gibi…

Yalnız suç onda değil… Ne yapsa yeridir.

Partiliye, kendi çalışma arkadaşlarına dayatanlar düşünsün…