Eskişehir, ‘’deprem riski yüksek’’ bir kent…
Bu, herkesin bildiği tartışılamayacak bir gerçek.
Aynı şekilde tartışılmaz bir gerçek daha var.
O da Eskişehir’in yapı stokunun sağlıklı olmadığı…
Bu konuda İnşaat Mühendisleri Odası tarafından yapılmış bir tespit var.
İMO Şube Başkanı Orkun Kılıç’ın verdiği bilgi endişe verici…
“Biz Büyükşehir Belediye'nin öncülüğünde yaptığımız protokol kapsamında 52 bin binayı inceledik. Acilen 5 bin civarı binayı çok acil dönüştürmemiz gerekiyor.’’
İnceleme sonucu ulaşılan tespit endişe verici olsa da sürpriz değil…
Yapı stokunun sağlıklı olmadığı gerçeği, somut verilerle ortaya konulmuş oldu.
Sözü daha fazla uzatmaya gerek yok.
Uzun sözün kısası ‘’deprem riski yüksek’’ olan Eskişehir ‘’sağlıksız yapı stoku’’ nedeniyle ‘’depreme hazır’’ bir kent değil…
Olası bir depremde ciddi kayıplar yaşanır.
Bu, kaçınılmaz değil…
Deprem önlenemese de ciddi kayıplar yaratması önlenebilir.
Bunun yolu da belli…
Yapı stokunun sağlıklı hale getirilmesi, bir başka anlatımla kentsel dönüşüm…
Bunu da bilmeyen yok.
Yıllardır ‘’kentsel dönüşüm şart’’ deniliyor ama şartı yerine getirme konusunda bir adı atılmıyor.
Merkezi iktidar temsilcileri ve yerel yönetimlerin temsilcileri birbirlerini suçlayıp duruyor.
Kimin haklı, kimin haksız olduğu çok tartışıldı.
Aslında bu çok önemli değil…
Ortada acil çözüm bekleyen büyük bir sorun var.
İMO Başkanı Orkun Kılıç, sorunun çözümü konusunda bir çağrıda bulundu.
‘’Biz istiyoruz ki Eskişehir'de bütün siyasiler, bürokratlar, meslek odaları, bir araya gelelim. Bu sorunu ele alalım.’’
Çağrı ile birlikte yaptığı bir öneri de var.
‘’Eskişehir'imizde şehir merkezinde, rantın yüksek olduğu yerlerde riskli binalar var. Bunlar önünde 8 kat arkasında 3 kat olan yerler. Bunları birleştirir ortalamasını alırsanız 5,5 kat gibi bir kat yapar. Vatandaş da 3 artı birini verip 2 artı birini almaya razı olursa (ki niye olmasın biz Vatandaşa şu anki 3 artı 1'inden maddi olarak çok daha değerli olan ayrıca yeni mimarlık yaklaşımlarıyla çok daha fonksiyonel olan bir ev vereceğiz) bu sorunu çözebiliriz.
Birazcık kat artışı yaparsak vatandaşın cebinden para çıkmadan biz bu işi çözebiliyoruz.
Yani böyle bir bütüncül bir bakışla bir şehir planlaması yapmak mümkün Eskişehir için.
Biz istiyoruz ki, gelin bu planları yapalım, sonra çekilelim. Eskişehir müteahhitti, Eskişehir halkıyla beraber burayı dönüştürsün. Biz sadece kuralları koyalım. Yeni yapılan binaları iyi denetleyelim. Depremde hasar almayacak, modern, yeni, mühendislik hizmeti almış, otoparka olan, yolları geniş, bisiklet yolları olan, ayrık, nizam, bahçeli binalar yapalım. Bizim istediğimiz şey bu.
Bu planlamayı da biz bugün yaparsak önümüzdeki 10 sene içerisinde belki bu binaların yarısına yakını ciddi anlamda yenilenmiş olur. İkinci 10 senede gene ve 30 senede tamamına yakını çözülmüş olur.’’
İMO Şube Başkanı Orkun Kılıç’ın önerisi de böyle…
Kısaca ‘’birlik halinde bir imar planlaması yapabilirsek yapı stokunun sağlıklı hale gelmesini sağlayabiliriz’’ diyor.
‘’Gerçekleştirilmez bir öneri’’ değil…
Bazı yerleşim birimlerinde gerçekleştirilen örnekler var.
Başka kentlerde yapılan, Eskişehir’de neden yapılamasın ki?
Elbette ki yapılabilir.
Yapılabilmesi için gerekli olan tek koşul var.
O da ‘’Eskişehir için birlik olmak’’…
Bu, doğalında ‘’yerine getirilmesi zor bir koşul’’ değil…
Ancak Eskişehir’de bir türlü yerine getirilemiyor.
İMO Başkanı Orkun Kılıç, Eskişehirspor’u örnek gösteriyor, ‘’Birlikte Eskişehirspor’u kurtarmaya başladık, şehrin yapı stokunu da kurtaralım’’ diyor.
Yanılıyor…
Eskişehirspor için de birlik ve beraberlik sağlanmış değil…
Kentsel dönüşüm konusunda sağlanabilir mi?
Keşke sağlansa…
