Uzun bir aradan sonra Devlet Hastanesi'ne gittik...
Tanrı kimseyi koymasın hastanelere...
Fakat; hastalık illaki insan için diyerek çıktık yola, ne olup bitiyor bir bakalım istedik hastaneye.
Kafeteryanın hemen arkasındaki bahçede hastane personeli ile tanışma imkanı bulduk...
Konu acil servis olunca, tabiki Ebru Karaca'yı tanıdık hemen. Yani Acil servisin Uzman doktorunu... Kendisini soba zehirlenmelerinin bir numaraları editörü olarak biliyorduk...
Meğerse acil servisin başkomutanıymış. Pek çok bilgi aldık kendisinden. Acil servise başvuran hasta sayısı 500'ü geçiyormuş bir günde...
Hatta bu rakam 600'e doğruda ilerliyormuş...
'Artık böyle bir düzenleme şart oldu' diye başlıyor söze...
Gerisi zaten belli...
"Bitince 500 hastaya rahat rahat bakarız" Gözlemlediğimize göre tadilat bitince daha da bir genişleyecek acil... Personel rahatlayacak...
Vatandaşta öyle...
Modern kullanım alanları, hasta ve yakınları içinde açılıyor.
Çok yakında modern bir acil servis göreceğiz...
Acilden yukarı katlara doğru çıktığımızda ise pırıl pırıl koridorları görmek mümkün...
Fakat ne varki, kalabalıkta bir o kadar güzel...
'Vardiyalı sistem geri gelsin' diye yaz diyenleri duyuyoruz.
Galiba başka türlü de bu iş çözümlenemez...
Aile Hekimliği sistemi hastanede değişiklik yaratmış görünmüyor.
Sebebi ortada...
Genel Sağlık Sigortası hala ortada yok. Sigorta yoksa aile hekimliğide yok! Aile Hekimliği olmayınca hastaneler de hınca hınç oluyor.
Birde aile hekimliği uygulanmaya çalışılan Eskişehir'e, diğer illerden hastaların geldiğinide düşünürseniz, tabloyu tarif etmeye gerek kalmıyor.
Ancak yinede, eskiye göre tabiki fevkalade gelişmeler var...
Bir devlet hastanesi için çok iyi sayılacak cinsten.
Mütevazi bir görüntü çizen baş hekim Erdal Üstünsoy ve ekibine teşekkür sunmak gerek.
Acil Servis'te Ebru Karaca'nın işleri yakında kolaylaşacak...
Darısı diğer servislerinde başına...