Kaç haftadır yazalım diyoruz fakat 'dere geçerken' durumuna takılıyoruz.
Hele Giresun maçı sonrası netleşen bir fotoğraf vardı önümüzde.
Yönetim kurulu da bu fotoğrafı görmemekte direndi.
Arkasından Altay hezimeti geldi.
Önceki günde Sakarya rezaleti...

'Benim prensiplerim var' diyorsun,
'Salı günü idmana çıkmayan Sergen'e neden tepki göstermedin' sorusuna;
'Yüzde yüz haklısınız' diyorsun.
Demek ki sen,
Prensiplerinden taviz veren birisin Diyadin.
Sergen'in kadro dışı bırakılması, Ulaş'ın da oynatılmaması,
Prensiplerinden değil,
Kişisel kaprislerindendir bu da ikincisi...

Maç sonrası basın toplantını ilgiyle ve zevkle izledim.
İlk kez sesinizin bu kadar yüksek çıktığını duyduk.
Diyorsunuz ki;
"Teknik konularda herkesin fikirlerini dinlerim ve saygı gösteririm"
Gerçi siz Sayın Diyadin, yerel medyayı takip etmiyorsunuz ama;
Gelin şimdi biraz teknik konulardan konuşalım.
Birkaç soruya yanıt arayalım...

Ulaş'ın formsuzluğunu nereden çıkardınız? Anket yapsan yılın en iyi futbolcusu seçilecek Ulaş neden kadroda yok? Bunun mazereti formsuzluksa kusura bakmayın size çok fena gülerler.
Eğer formsuz arıyorsanız, haftalardır sahada yürüyen tüm futbolcularınızın haline bir bakın. İnancını yitirmiş, tribünlere bile zar zor giden, çoğu kez gitmeyen futbolcu topluluğu var önünüzde. Dikkatinizi çekiyorum. Futbol takımı değil, futbolcu topluluğu!
Oynadığı daha ilk maçta şov yapan, gol atan, gitti diye arkasından tüm Sivas'ı ağlatan Gökhan Bozkaya neden bir daha oynamadı? Eksikler nedeniyle oynatmak zorunda kaldığınız ve Giresun maçını alan Engin Öztonga neden ısrarla oynatılmıyor?
Mehmet Akif ısrarınızı aştık nihayette, Doğa'ya sezon sonuna kadar tahammül gösterecek misiniz? Sahada yürüdüğünü, hücuma yönelik tek bir katkısı olmadığını, topların çoğunu ezdiğini herkes gördü de siz neden göremediniz? Nedir bu Doğa ısrarı?
Sırf Tufan'ı oynatabilmek için sezon öncesi Bülent Bal gibi, Ulaş Meyan gibi iki yıldız stoperi neden gönderdiniz? Zafer'i neden göndermeye kalktınız? Defansın dökülen hali sizi hiç rahatsız etmiyor mu? Ferhat olmasa pek çok maçın farklı yenilgilerle biteceğini göremiyor musun?
Pek çok yetenekli futbolcuyu sahalardan soğuttuğunuzdan dolayı vicdan azabı çekmiyor musunuz?
Yanlış kadro tercihleri, kişisel topçu seçimleri ve taktiksel hatalar nedeniyle bedavaya giden puanlara hiç üzülmediniz mi?
HAKLISIN HOCAM
İyi niyetinden şüphemiz yok.
Takım halen şaşırtıcı şekilde zirvede olduğu için teşekkürler.
Bazı yerlerde yiğidin hakkını yememek lazımdır.
Zaman zaman bizimde geceleri bazı restoranlarda rastladığımız,
Yönetici-futbolcu-menejer üçlemleri varsa,
Bazı futbolcuların maç gecesi bayanlarla gezdiği, alkol aldığı,
İnternet sitelerinde konuşuluyorsa,
Yönetimin mücadele etmesi gerektiği konularda hiçbir müdahale yoksa,
Bazı futbolcular başına buyruk yaşamaya, kararlar almaya başlamışsa,
Sizinde bu noktada yapacak pek bir şeyiniz yoktur hocam.
Şu cümlenize katılıyorum;
"Kulübün büyüklüğü adına kellemi alıyorum, bu işleri düzeltmeye çalışıyorum"
Fakat hocam, bırakta bu işleri yönetim kurulu düzeltsin,
Tabiî ki takım üzerlerinde güçleri ve etkileri varsa!
YÖNETİM DAHA NE KADAR İZLEYECEK?
Sakarya maçı öncesi maça gelmek isteyen bayan taraftarların kapı önünde ezilme tehlikesi yaşadıklarını gördük.
Es-Es sevgini aşılayacağız çocuklarda ağlıyordu.
Taraftar, 'yönetim uyuma' diye bağırıyordu,
Ve biletli taraftar dışarıda kalıyordu.
Yaşanan çilenin, cefanın daha doğrusu rezilliğin biri bin paraydı.
Sevgili yönetim kurulu;
Hadi takım içinde yaşanan onca şeye seyircisiniz de,
Kurumsallaşmaktan bahsederken bari şunları görün.
SON OLARAK
Es-Es'in üzerine gelse farka gidecek takımını geri çektiği için...
Rakibine saldırması için fırsat verdiği için,
Seyirci baskısı altında hem kendisi kalıp, hem de futbolcularını bıraktığı için,
Ve Eskişehirspor'a kendi eliyle bir puanı armağan ettiği için,
Kendisine çok teşekkür ediyoruz.
Minnettarız, Sayın Sakaryaspor teknik direktörü Hüsnü Özkara...