Daha önce de dile getirdik…

‘’Sakarı Vadisi’’ olarak tanımlanan bölge, ‘’Doğanın Eskişehir’e harika armağanı’’ denilebilecek bir bölge…

Özellikleri saymakla bitirilemeyecek kadar çok.

Benzeri de pek yok.

Gözbebeği gibi korunması gerekir.

Ne yazık ki, doğanın diğer armağanları gibi bu harika bölgenin de kıymeti bilinmiyor.

Gözbebeği gibi korunması gerekirken ‘’yok etme’’ çabaları harcanıyor.

Bölgede, siyanürlü altın-gümüş madeni ocağı ve işleme tesisleri kurulmak isteniyor.

Böylesi bir tesisin yaratacağı sonuçlar bilinmez değil…

Somut örneklerle çok iyi biliniyor.

O güzelim doğa harikası bölge yok olacak.

Dahası Erzincan’da yaşanan büyük felaketin yaşanma olasılığı da ortaya çıkacak.

Söylenecek daha çok şey var.

Sözü daha fazla uzatmaya gerek yok.

Doğa harikası bir bölge ve tüm Eskişehir büyük bir tehlikeyle karşı karşıya…

Buna kayıtsız kalınamaz…

Girişime karşı top yekun mücadele vermek gerekir.

Gerekeni yapanlar oldukça fazla…

Ancak kılını kıpırdatmayanlar da var.

En dikkat çekici olanlar da iktidar partisi temsilcileri…

Sorulduğunda üç beş laf ediyorlar.

Etmesine ediyorlar da hikaye… Gerçek düşüncelerini anlamak olanaksız…

Son olarak AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Diyor ki;

“Türkiye’deki yeraltı zenginliklerinin kullanılmasından yanayım. Çünkü Eskişehir bu konuda çok şanslı bir şehir. Her yeri madenlerle çevrili. Madenlerle çevrili oluşundan dolayı gerçekten şanslı bir şehir olarak düşünüyorum. Onun için de madenlerin çıkarılması yanayım. Ancak doğaya zarar vermeden çıkarılmasını destekliyorum.”

Dedikleri böyle…

Bu sözlerine bakarak Sakarı Vadisi’nde kurulmak istenen maden ocağı hakkındaki düşüncesini öğrenmek olanaksız…

‘’Yeraltı zenginlikleri edebiyatı’’ yapıyor.

Ondan öğrenilmek istenen belli…

Sakarı Vadisi olarak adlandırılan bölgede siyanürlü altın madeni ocağı yapılma isteniyor.

Doğaya zarar vereceği de kesin…

Evet Gürhan Albayrak edebiyatı bırakın…

Bu maden ocağı yapılsın mı yapılmasın mı?

Vereceğiniz yanıt da belli…

2 seçenek var.

Ya ‘’yapılmasın’’ ya da ‘’yapılsın’’ diyeceksiniz…

Hangisiyse söyleyiverin…

Gazetecilerin sorularını yanıtlarken söylediği başka sözler de var.

Maden ocağına karşı mücadele edenleri suçluyor.

“Bizim almış olduğumuz bilgilerde çoğu insan dışarıdan gelmiş. Neden? Niçin?

Neden bir milletvekili dışarıdan insan getirerek orayı farklı bir atmosfere sokmaya çalışır?” CHP İl Başkanı’nın orada ne işi var? Niye işi siyasallaştırıyorlar?”

Bu sözler karşısında şaşırmamak elde değil…

O bölgedeki girişim, yalnızca o bölgede yaşayan insanları ilgilendirmiyor ki?

Tüm Eskişehir’i hatta tüm Türkiye’yi doğrudan ilgilendiriyor.

Eskişehir’e ve Türkiye’ye karşı sorumluluk duyan herkesin müdahil olmaya çalışması son derece doğaldır. Dahası doğaya karşı vazgeçilmez görevdir.

Siz de iktidar partisi temsilcisi olsanız da Eskişehir’e karşı göreviniz var. Siyasi hassasiyet göstermek yerine Eskişehir’e karşı görevinizi yerine getirin.